Daha önce G15 gibi harika bir gamer klavyesi ile gönüllerde taht kurmuş olan Logitech şimdi de bu yeni modeli G19 ile CES'te boy göstermeye hazırlanıyor. Görüldüğü kadarıyla üzerindeki LCD ekranı ve ışıklandırmalı tuşları bulunan cihazın diğer özellikleri merakla bekleniyor.

Su geçirmeyen mouse

Nasıl bir mantık ile üretildiğini pek anlayamadığım bu 5 butonlu mouse suya karşı tamamen dayanıklı. Sulu ortamlarda çalışanların işine yarar diyebilmek isterdim ancak genellikle bilgisayarlar böyle ortamlarda bozulacağı için bu USB mouse ilginç bir ürün olarak akıllarda kalmakla yetiniyor.

Sony'nin yeni minik Walkman'leri

Sony'nin yeni serisi W adı altında tasarlanan bu cihaz 2 gb hafızası ve 12 saatlik çalma süresi ile boyundan büyük özelliklere sahip diyebilirim.

Aynalı HUB

Masanızın üstünde ayna ve hub için ayrı ayrı yer ayırmaya gerek kalmadı. Tek sorunu üzerindeki 4 USB girişinin 1.1 olması.

Müzikli Kara Tahta

Img5l
Unutkanlar için odalarında bir tane yazı yazılabilir tahta olması büyük avantajdır. Bu kara tahta aynı zamanda 2 dev hoparlörlü bir iPod dock ise çok daha kullanışlı oluyor tabi. Başarılı bir tasarım.

iPower SX

Battech_charger_big
iPower SX ile her yerde taşınabilir cihazlarınızı şarj edebilmeniz mümkün. Yeter ki gökyüzünde parlayan bir günş olsun. Cihazın kapasitesi ise 2200mAh.

Barkod Nedir?

Hepimiz günde en az bir kere ihtiyacımız olan herhangi bir ürünü almak için bakkala veya markete gideriz. Aldığımız her ürünün üzerinde değişik kalınlıktaki çizgilerden oluşan bir etiket vardır. İhtiyacımız olan ürünleri aldıktan sonra parasını ödemek için kasaya geliriz. Kasada duran kasiyer satın aldığımız ürünlerin üzerindeki etiketleri tek tek bir el tarayıcısından geçirerek size ödemeniz gereken toplam tutarı söylüyor.

Hiç merak ettiniz mi bu etiketler ne işe yarıyor, etiketin üzerindeki rakamlar ve çizgiler ne anlama geliyor? İşte her ürünün arkasında bulunan bu etiketlere BARKOD diyoruz.
Nedir Bu Barkod?
Kısaca; genelde dikdörtgen biçiminde olan, birbirine paralel çizilmiş inceli kalınlı çizgilerden ve bu çizgilerin arasındaki boşluklardan meydana gelen , siyah çubukların oluşturduğu bir sembole barkod diyoruz. Barkod’lar sayesinde bilgisayara otomatik veri girişi hızlı bir şekilde sağlanmaktadır. Günümüzde pek çok alanda kullanılmaya başlanmıştır. (Gazete, dergi, kitap ,ilaç, gıda vs.)
Üizgiler Ne Anlam İfade Ediyor?

Konuya geçmeden önce sizlere bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Bu konuyu daha iyi anlamanız için üzerinde barkod olan bir ürünü yanınızda bulundurabilirsiniz?
Üncelikle bilmeniz gereken şey; bu çizgiler sadece ürünün referans numarasını içerir. Herkesin sandığı gibi ürünün fiyatı ve ürün hakkındaki bilgileri içermez. Bu bilgiler bilgisayarda kayıtlıdır.
Barkod tarandığı zaman sinyal sistemdeki bilgisayara ulaşır. Bilgisayarda girilen barkod numarasına göre ürünün fiyatını kasaya yansıtır. Eğer barkod’larda fiyat belli olsaydı, ürün fiyatı ne zaman değişse, ürünün barkodu da her fiyat değişiminde değişecekti. Bu da maliyet ve zaman açısından çok büyük kayıplara neden olacaktı.
Peki öyleyse fiyat değiştiği zaman bu değişiklik nasıl yapılıyor? Cevabı çok basit; fiyat bilgileri bilgisayarda kayıtlı olduğu için; bilgisayardaki fiyat bilgisini değiştirmek yeterli olacaktır.
Barkod da iki bölüm vardır. Birincisi bizim gördüğümüz rakamlar; ikincisi ise makinenin taradığı çizgiler. Bunları ileriki bölümlerde daha detaylı anlatacağım.
Barkod Üesitleri Nelerdir?
Üok değişik barkod çesitleri var. UPC, EAN, EAN-13, EAN-8, Code 39, Code 93, Code 128. En çok kullanılanlar UPC ve EAN ‘dir. UPC numaralama sistemi Kanada ve Amerika‘da, EAN-13 numaralama sistemi ise Avrupa ve Türkiye’de kullanılmaktadir. Ben sizlere ülkemizde de kullanılan EAN-13 sistemini açıklayacağim.
EAN-13 Barkod Sistemi
EAN-13 sistemi UPC sisteminden türetilmiş bir barkod sistemidir. UPC sistemi sadece Amerika ve Kanada’da kullanıldığı için uluslararası pazarlarda kullanılmaya müsait değildir.
EAN İngilizce “International Article Numbering Association” kelimelerinin kısaltılmış halidir. EAN ‘nin yayınladığı bildirgeye göre 2005 yılından sonra Amerika ve Kanada’da EAN uluslar arası barkod sistemine geçis yapacaktır. EAN sistemi bakkaliye ürünleri başta olmak üzere perakende satılan ürünlerin numaralandırılmasinda kullanılmaktadır. Ayrica Kitap (ISBN ) ve periyodiklerin (ISSN ) numaralandırılmasinda da kullanılmaya başlanmıştır.
Bu kadar bilgi verdikten sonra gelelim barkodların sırrını çözmeye.
EAN-13 sistemi 13 haneden oluşur.

Birinci kısım: veya simge kodunu gösterir. Her ülkenin kendine ait bir kodu vardır. Türkiye’nin kodu 869 dur. İkinci kısım: Firma kodunu gösterir. Ülke kodundan sonra gelen 4 hanedir. Bu kod TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi ) bünyesinde bulunan Mal Numaralandirma Merkezi’nden alınır.

Üçüncü kısım: Firma kodundan sonra gelen 5 hanedir. Ürünü tanımlayan mamul kodudur.
Dördüncü kısım: En son rakamdır. Kontrol kodudur. Bu kod diğer rakamların hatalı okunmasını engellemek için belli bir formülle hesaplanan kontrol sayısıdır.

Kontrol Kodunun Hesaplanması

Barkod tarayıcı makinası barkodu okuduğunda bazı matematiksel hesaplar yaparak okuduğu kodun doğru olup olmadığını kontrol eder. Bunun içinde kontrol kodunu kullanır. İsterseniz daha iyi öğrenmeniz için bunu bir örnekle açıklayalım.
Diyelim ki 9799753293685 koduna sahip bir ürün tarayıcıdan geçirildi. Yapılan hesaplamalar ve kontrol aynen asağıdaki gibidir.

1- Sağdan başlayarak ilk hane tek olmak üzere tüm haneler tek çift diye ayrılırlar.
2- Tek hanedeki sayılar toplanır ve 3 ile çarpılır. 7+9+5+2+3+8= 34 x 3 = 102
3- Üift hanedeki sayılar toplanır. 9+9+7+3+9+6 = 43
4- Her iki rakam toplanır ve 10 sayısının katına ulaşmak için gerekli sayı eklenir. 102 + 43 = 145 + 5 =150
Barkod tarayıcı makinası barkodu okuduktan sonra yukarıda anlattığım işlemleri yapar. Eğer bulduğu kontrol kodu, okuduğu kontrol koduyla aynıysa, barkod doğru okunmuş demektir. Yanlışsa tekrar okunması için uyarı verilecektir.
Deşifre Edelim!
şimdi gelelim çizgi ve boslukların nasıl deşifre edileceğine. Üncelikle şunu bilmenizi isterim ki; siyah çizgiler 1 sayısını, boşluklar ise 0 sayısını temsil ederler. En ince siyah çizgi bir birim (1) iken, en kalın siyah çizgi dört birime (1111) denk gelir. Aynı şekilde en ince boşluk bir birim iken (0), en kalın boşluk dört birim (0000) demektir.
Bir barkodun başında ve sonunda 101 değerine eşit olan baslangıç ve bitiş kodları vardır. Ortada ise 01010 değerini veren daha uzunca barkod bulunur.
Bir barkodu çözümlemek için asağıdaki tablolardan ve bilgilerden faydalanmamız gerekecek. Ama bunu bence bir örnekle açıklayalım ki daha anlaşılır olsun.
Mesela 9799753293685 barkodunu çözmeye çaışalım. Bu barkodu çizgi ve boşlukların kalınlıklarına göre, en ince çizgi veya boşluk 1 birim, en kalın çizgi veya boşluk 4 birim olduğunu düşünerek çözelim. Unutmayın ki çizgiler 1, boşluklar 0 olacaktır.


Burada 9 denk gelen satıra baktığımızda ikinci hanenin â??tekâ?? olduğunu görürüz. Firma kodundaki haneler ise sırasıyla â??çift-çift-tek-çift-tekâ?? şeklindedir.

Daha sonra asağıdaki tabloyu kullanarak her koda denk gelen sayıyı bulabiliriz.

Bu tabloya göre barkodun çözülmüş hali aşağıdaki gibidir.

İşte barkodu çözdük sonunda. Umarım anlatabilmişimdir. Artık anlamlı gözlerle bakabilirsiniz tüm ürünlerin üstündeki bu garip çizgilere!

ADSL Mi? O Da Ne?

ADSL Mi? O Da Ne?

Tarih: 05.10.2009 | Görüntülenme:
20


Bayağı uzun bir zamandır kullanıma açılması beklenen 3G teknolojisi nihayet hizmete girdi. Ne var ki kullanıcılar 3G’nin fazlasıyla pahalı bir teknolojik gelişme olduğu düşüncesinde birleşirken, kimi kesim de 3G’nin ADSL’yi unutturacağını söylüyor.

Aslında haklı sayılırlar.Çünkü 3G, ADSL’den 4 kat daha hızlı internet erişimi sağlıyormuş.. Aslında bu kadar hıza da gerek yok.. Bundan dolayı Atalarımız dememiş midir ki: “ Acele giden ecele gider” diye? 3G’nin ADSL’i geride bırakacak olmasının nedenlerinden birisi de Dünya üzerindeki telefon kullanıcılarının fazla olmasıdır.Bu kadar fazla telefon kullanıcısı olunca 3G bir yıl gibi kısa sürede hayatımıza girdi fakat ADSL bu kadar geliştirilmedi…

Hem 3G teknolojisiyle birlikte dünyanın diğer ucundaki herhangi birisiyle kesintisiz konuşma, televizyon seyretme, film izleme ya da konferans yapma olasılığımız doğdu bir anda… Yalnız şu hem çift hatlı hemde dandik televizyonlu olanlar gibi değil. Kalite fazla, kesinti yok ve 4 kat daha hızlı..

Peki nedir 3G’nin avantajları? Aslında saymakla da bitmez gibi..En başta internete 4 kat daha hızlı erişim sağlayacağız. Günümüzde internet hızının giderek önem kazandığını düşünürsek gayet güzel bir gelişme olarak nitelendirebiliriz. Sonra istenilen her yerden internet üzerinden kesintisiz tv izlenebilecek. Her gün o saçma sapan evlendirme programlarının, gelir seviyesi belli olan ülkemizde zenginlerin sofralarında neler yiyip, sonra beğenmediğinin meraklısı olanlarımız için sevindirici bir haber olsa gerek. Sadece sesle iletişim tarihe karışacak. Türk Telekom buna önderlik ederek sabit telefonlarda görüntülü konuşmayı başlatmıştı aslında.. Ama cep telefonunun hep daha geriden geldiğini düşünürsek bu da normal bir durum sayılabilir. Sürekli internet üzerinden müzik indirme çılgınlığı olan bir ülke olarak 3G sayesinde istediğimiz müziklere saniyeler içerisinde kavuşabileceğiz.. Yani Korsanlara gün doğdu. 3G ile cep telefonları, web sayfalarını çok daha hızlı bir şekilde görüntüleyebileceğinden, şehir haritalarına çok daha hızlı bir şekilde ulaşılabilecek ve kullanıcılar, bulunduğu bölgeyi kolayca haritadan bulabilecek. Artık kaybolma derdi sona erdi demektir. Nerdeyim diye sormadan alıyorsunuz telefonu elinize, bir bakıyorsunuz Pazar yerindesiniz.. E pekte uzak sayılmaz! Kullandığı operatörün kapsama alanına giren herkes anında internete bağlanabilecek. Hem de nerde olursa olsun.. 3G’nin bir diğer avantajı ise mobil ticareti daha güvenli bir hale getirmesi. Diğer bir deyişle, ileri seviyede güvenlik sistemine sahip olan 3G ile artık alışverişler daha güvenli bir şekilde yapılabilecek. Ayrıca unutmadan 3G’den sadece cep telefonları faydalanmayacak. 3G modemler sayesinde, dizüstü bilgisayarlar da 3G teknolojisinden faydalanabilecek ve operatörün kapsama alanına girilen her yerde dizüstü bilgisayarlarla internete bağlanılabilecek. Yani dediğimiz gibi bunların hepsi 3G’nin ADSL’yi yok etmesi için yeterli durumlar diye düşünüyorum bende...

İyi ama hiç mi kötü tarafı yok bu 3G’nin arkadaş? “Her iyinin içinde bir kötü, her kötünün içinde bir iyi vardır” felsefesine göre olmalı.. İşte onlar da şunlardır:

- Görüntülü telefon vs. gibi seçenekler kullanıldığında pil ömrünün kısalması,

- Baz istasyonu değiştirildiğinde iletişimin aksaması,

- Aynı baz istasyonuna çok fazla 3G telefon bağlandığında iletişimin yavaşlaması..

İlk başlarda 3G hizmetinin daha fazla ücret gerektireceği düşünülse de piyasadaki rekabetten ötürü çok ufak fazlalıklar olduğu açıklandı.. Meslela 30 Temmuz 2009 itibarıyla görüntülü konuşma için aboneler 3G’ye dakika da 7,75 kuruş ödeyecekmiş.. Buna göre operatörle mevcut 2G sistemiyle nerdeyse hemen hemen aynı fiyata 3G teknolojisini abonelerinde sunmuş olacaklar.

Taze gelin “3G” şimdilik kafamızda soru işaretleriyle dolu bir yenilik olarak duruyor..Asıl soru şu? Peki ya emektar “ADSL” ne olacak? İşte onun akıbetini sadece zaman bilebilir.. Misal olarak, Karabük’ten Ankara’ya ortalama 90 km hızla 3 saatte gitmek mi? Yoksa ortalama 360 km ile 1-1.2 saatte gitmek mi? Karar kamuoyuna kalmış tabi ki ama “At varken kimsenin eşeğe bineceğini sanmam” diyenler haklı çıkacaklardır sanırım..

Ama şimdi aklıma bir soru takıldı. Sigara yasağını uygulayan 3. Ülkeyiz. Hem de 600 Ülke içerisinden.. Peki neden 3G teknolojisine geçen 121. Ülkeyiz acaba? Yani teknolojiyi neden bu kadar geriden takip ediyoruz? Aslında cevabı da çok çok basit:

“EŞEĞE binmeye alıştığımız için…”

Google Earth'teki gizem

Google Earth'te yer alan bu garip kasabanın gizemi çözülemiyor! İşte o "uzak" kasaba...

İngiltere'deki kasabaların sayısı Google Earth'e yetmemiş olmalı ki kendileri de bir kasaba yaratmaya karar vermişler.

Telegraph'ın haberine göre Google Lancashire da Argleton adında bir kasaba yarattı ve bu kasaba bir zamanlar Türkiye'de yapılan "Şok" adlı programın haberleri ne kadar gerçekse ancak o kadar gerçek.

Google'a göre bu kasaba M58 otoyoluna yakın bir yerde, Ormskirk'in güneyinde yer alıyor ve sıkı durun: Posta kodu bile var! Eğer internetten küçük bir inceleme yaparsanız bu şirin kasabanın gezilip görülmesi gereken yerlerini ve kasabadaki doktorların adreslerini bile bulabilirsiniz.

Google ise bu kasabanın nasıl oluştuğundan habersiz. Telegraph, kasabanın isminin "Not Real G" veya "Not Large" sözcüklerinin bir anagramı olduğunu iddia ediyor.

Hayali Argleton kasabasına en yakın üniversitelerden biri olan Ormskirk, Edge Hill Üniversitesinden Roy Bayfield; bu gizemli kasabadan o kadar etkilenmiş ki gidip bu kasabanın gerçek olup olmadığını kendi gözleriyle görmek istemiş. İnternette kasabanın gösterildiği yere gittiğinde ise "şaşırtıcı" bir biçimde yeşil ve bomboş bir araziyle karşılaşmış.

Laptop'a bedava güvenlik

Bu bedava araç, her 53 saniyede bir laptop'un çalındığı günümüzde, Laptop'unuza güvenlik sağlayacak.

Bilgisayarların masaüstünden dizüstüne kayması, taşınmasının yanı sıra çalınmasını da kolaylaştırıyor. Fakat diz üstü bilgisayarın çalınmaya karşı koruma uygulamaları genellikle pahallı bir seçenek. Neyse ki LAlarm adlı ücretsiz bir yöntem var.

LAlarm diz üstü bilgisayarınızın çalınmasına karşı farklı seviyelerde güvenlik sağlıyor. Bunlardan ilki doğrudan çalınmayı engellemek üzerine kurulu. Yapmanız gereken şey programı kurduktan sonra, diz üstü bilgisayarın güç kaynağını veya kullanmadığınız eski bir USB belleği cihaza takmak ve LAlarm üzerinden bu bağlantıları kilitlemek. Fakat USB belleği sabit bir yere tutturmanız şart, çünkü tanımladığını kilidi açmadan eğer USB bellek veya güç kaynağı cihazdan çıkartılırsa LAlarm son derece yüksek bir sesle hırsızlığı duyuracak.

Eğer Theft Alarm olarak adlandırılmış bu işlem size biraz zor geldiyse veya bulunduğunuz ortam bu tarz bir fiziksel önlem için uygun değilse alternatif bir yöntem daha var. Perimeter Alarm adlı ikinci yöntem için öncelikle bilgisayarınız için güvenli bölgeleri, bu bölgelerde kullandığınız IP adres aralığı ile tanımlamanız gerekiyor. Bu tanımlı bölgeler dışına çıktığınızda, eğer diz üstü bilgisayarınız belli bir süre kullanılmazsa bu program tarafından çalınma olarak algılanacak ve alarm tekrar devreye girecek.

Ücretsiz bir program için oldukça faydalı önlemler sunan LAlarm'da ayrıca e-posta ile bilgilendirme seçeneği de bulunuyor. Programı kurduğunuzda bir GMail hesabı tanımlamanız durumumda, program size tüm alarmları bir e-posta ile de gönderecek.

Ve son çare olarak program bir de sabit diskinizdeki tüm verilerin silinmesini sağlayabiliyor. Eğer içerisinde çok hassas ve önemli bilgileriniz yer alıyorsa, engel olamadığınız bir hırsızlık işlemi üzerine LAlarm, belirlediğiniz parametreler doğrultusunda sabit diskinizi tamamen silebilir.
Ortaya çıkan yeni virüsler dünya genelindeki tüm bilgisayar kullanıcılarını tehdit ediyor.

Dünyanın en çok kullanılan antivirüs programlarından NOD32’yi geliştiren yazılım kuruluşu ESET, bilgisayarlara yönelik Ekim ayı Dünya Tehdit Raporu’nu açıkladı. ESET’in gelişmiş malware (zararlı yazılım) raporlama ve takip sistemi olan ThreatSense.Net analizlerine göre Ekim ayında tüm dünyada en yüksek karşılaşılan tehdit %8.85 ile “Win32/Conficker“ adlı solucan (worm) türü oldu.

Conficker, önce Windows Otomatik Güncelleştirmeler ya da Windows Güvenlik Merkezi gibi sistem hizmetlerini devre dışı bırakıyor. Ardından ek bir yazılım indirip kişisel bilgilere kötü amaçlı kişiler tarafından ulaşılmasını sağlıyor.

Bilgisayarlara yönelik tüm dünyada karşılaşılan en yüksek ikinci tehdit ise %7.73 oranı ile USB Flash Disk gibi çıkarılabilir aletlerden geliyor. Kendilerini bu tür ürünlere kopyalayan zararlı yazılımlar, bilgisayarın otomatik olarak devreye girmesi nedeniyle bir anda sisteme yayılabiliyor. Tehdit raporunun üçünsü sırasında ise %7.29 ile masif, çok eşli, çevrim içi oyunlar yoluyla yayılan “Win32/PSW“ virüsü yer alıyor.

Ürünleri tüm dünyada 90 milyondan fazla kişi tarafından kullanılan antivirüs yazılım kuruluşu ESET; son Dünya Tehdit Raporu’nda, bilgisayarların Ekim ayında en çok karşılaştığı tehditleri sıraladı. Rapora göre ilk sırayı %8.85 ile, Windows işletim sistemlerindeki bir açığı kullanarak ağ üzerinde yayılan bir solucan türü olan “Conficker“ ve türevleri bulunuyor.

Conficker, işletim sisteminde bulduğu açık sayesinde geçerli kullanıcı bilgilerine ihtiyaç duymadan sisteme girebiliyor. Conficker bir bilgisayarda çalıştırıldığında, Windows Otomatik Güncelleştirmeler, Windows Güvenlik Merkezi, Windows Defender ve Windows Hata Raporlama gibi sistem hizmetlerini devre dışı bırakıyor. Daha sonra virüs, ek bir yazılım indirip kişisel bilgilere kötü amaçlı kişiler tarafından ulaşılmasını sağlıyor. Solucan Windows’da, svchost.exe, Explorer.exe ve Services.exe gibi isimlerle görünüyor.

Ne yapmalı?
ESET; Conficker gibi tehditlerden korumak için sistem yamalarını güncel tutmak, Autorun yani “otomatik çalıştır“ özelliğini devre dışı bırakmak ve paylaşılan klasörleri sınırlamak gibi bazı basit önlemler ile koruma sağlanabileceğini aktarıyor. ESET ayrıca NOD32 Antivirus 3.0 ve üstü sürümlerin bu virüsü tespit edip temizleyebildiklerini de bildiriyor.

Dünyada en çok Ukrayna’da görüldü
Conficker solucanının en büyük kurbanı %28,08’lik görülme oranıyla Ukraynalılar oldu. Ukrayna’yı Rusya (%18,69), Güney Afrika (%15,21) ve Bulgaristan (%15,02) izledi. Türkiye’de görülme oranı ise %5,98 düzeyinde.


Solucan (worm) nedir?
Solucan da, virüs gibi kendisini bir bilgisayardan diğerine kopyalamak için tasarlanıyor ancak bunu otomatik olarak yapıyor. İlk olarak, bilgisayarda dosya veya bilgi ileten özelliklerin denetimini ele geçiriyor. Solucanlar yayılmak için bir "taşıyıcı" programa veya dosyaya gereksinim duymadıklarından, sistemde bir tünel de açabiliyor ve başka birinin uzaktan bilgisayarın denetimini eline geçirmesini sağlayabiliyor.

İkinci tehdit USB‘den
Bilgisayarlara yönelik tüm dünyada karşılaşılan en yüksek ikinci tehdit ise %7.73 oranı ile çok revaçta olan USB Flash Disk gibi çıkarılabilir aletlerden geliyor. “INF/Autorun“ olarak tanımlanan ve kendilerini bu tür ürünlere kopyalayan zararlı yazılımlar, bilgisayarın otomatik olarak devreye girmesi nedeniyle bir anda sisteme yayılabiliyor. ESET uzmanları, bu mekanizmayı kullanan zararlı yazılım türevlerinin, sezgisel tarama kullanan bir güvenlik yazılımı tarafından tespit edilmesinin kolay olmasına karşın, yine de Windows Autorun özelliğinin kapatılmasını öneriyor

Üçüncü tehdit online oyunlardan
ESET’in raporuna göre dijital dünyayı tehdit eden tehlikelerin üçüncü sırasında ise %7.29 ile online oyunlar yoluyla yayılan “Win32/PSW“ virüsü yer alıyor. Bu virüs, Lineage, World of Warcraft ya da Secondlife gibi masif, çok eşli ve çevrim içi oyunlara katılımlar hakkında bilgi toplama amaçlı ve çeşitli yeteneklere sahip bir truva atı ailesine mensup. Oyun katılımcıları sadece tacizler ve rahatsız etmeler dışında phishing (olta) ve diğer dolandırıcılık yöntemleri gibi gerçek dünyada finansal kayıplarla sonuçlanabilecek tehditlerin karşılaşabiliyor.

Windows 7'de gerçek devrim

Neden Windows XP değil de Windows 7? İşte Windows 7'nin gözden kaçan devrimci özelliği...

Yeni bir işletim sistemine geçişte kullanıcıları gerçekten heyecanlandıracak "özel" bir özelliğe ihtiyaç vardır.

Windows 3.1'in devrimci özelliği PC'lerin 640K engelini aşmasıydı. Windows NT sunucu-istemci konseptlerini, güvenliği ve donanım tabanlı hafıza korumasını getirdi ve profesyoneller için devrim yarattı. Windows XP ev ve işte kullanılabilen, her işe yaran bir işletim sistemi olarak 95-98 serisi ile NT arasındaki uçurumu kapattı.

Windows Vista bile Windows XP'den, geleceğe dönük teknolojilere yolu açtı. Ve Windows 7 bütün bu özellikleri kendinde birleştirdi.

Windows 7 ile ilgili olarak bugüne kadar sayısız özellik okudunuz ama bu özelliğin üzerinde yeterince durulmadı. Artık herkes Windows 7'nin Windows XP kadar hafif ama Vista gibi geleceğe dönük bir işletim sistemi olduğunu biliyor. Şık bir arayüz, pek çok ergonomik özellik, sürücü ve donanım uyumluluğu anahtar özellikler arasında. Windows 7'nin esas vurucu özelliği ise ölçeklendirilebilirlik oldu.

Ölçeklendirilebilirlik, orijinal tabiriyle scalability, Windows 7'nin mevcut donanım kaynaklarını kendisinden önceki işletim sistemlerinin kullanamadığı kadar iyi kullanabilmesi demek.

Windows XP tek çekirdekli işlemciler devrinin işletim sistemiydi, oysa Windows 7 çok çekirdekli ve yeni nesil gelişmiş işlemcilere uygun tasarlanmış yeni bir işletim sistemi. Çok çekirdekli testlerde çekirdek sayısı arttıkça Windows 7'nin Vista'yı geçtiği XP'ye tur bindirdiği görülüyor. Aynı donanım ile yapılan yabancı bir testte 8 çekirdek üzerindeki Windows 7, aynı sistemdeki Windows XP'ye yüzde 250 fark atıyor.

Windows 7'nin devrimci özelliği yeni donanımdan sonuna kadar yararlanabilecek teknolojiye sahip olması. İşte bu sayede kullanıcılar bu yeni işletim sistemiyle yeni nesil donanımlarının gerçek gücünü ortaya çıkartabiliyor. İşlemci, hafıza, çipset, Windows 7 ile çalışması gerektiği gibi çalışıyor; bu da artık Windows XP'nin sistem kaynaklarını daha az kullanarak elde tuttuğu avantajı anlamsız hale getiriyor. Çünkü Windows XP az kaynak kullansa da, olan kaynakları düzgün bir şekilde değerlendiremeyecek kadar eski.

Microsoft oyunu değiştiriyor

Microsoft'tan yeni bir kontrol cihazı daha geliyor; ama bu cihazı tutmayacak; giyeceksiniz.

Project Natal'ın topladığı büyük ilginin üzerine Microsoft yeni kontrol sistemlerine ağırlık veriyor.

Microsoft'un Windows 7 ile birlikte sunduğu çoklu-dokunmatik ve prototip dokunmatik fareleri dışında kontrol sistemleriyle ilgili çalışmalarındaki büyük çeşitlilik göze çarpıyor. Microsoft'un yeni geliştirdiği sistem bir kas algılayıcı. Demo'da yeni Guitar Hero Demo'su bu kontrol ile oynanıyor.

Bu yeni sistem sayesinde elde herhangi bir kontrol cihazı olmadan gitar çalmak ve oyun oynamak mümkün olacak. Natal'ın kullandığı kamera sisteminden farklı bir teknoloji olan kas algılayıcılar kola takılıyor. Bu sayede eldeki parmakların hareketi kol kasları üzerinden algılanıyor ve oyunda gitar çalmak mümkün oluyor.

Kollardaki elektrik sinyallerini algılayıp bunları uygun tuşlara karşılık atayan sistem doktora öğrencisi Scott Saponas tarafından tasarlanmış. Şimdi proje Microsoft tarafından geliştiriliyor.
Bilgi ve belgelerinde eksiklik bulunan GSM abonelerinin hatları kapatılacak.

Bilgi ve belgelerinde eksiklik ve yanlışlık bulunan GSM abonelerinin 10 Kasıma kadar ilgili işletmeciye başvurarak belgelerini tamamlamaları gerekiyor. Aksi halde sayısı 500 bini bulan hatların şebekeyle bağlantıları kesilecek.



Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) yapılan yazılı açıklamada, GSM mobil telefon hizmeti sunan işletmecilerdeki bilgi ve belgelerinde eksiklik ve yanlışlık bulunan abonelerin, 10 Kasıma kadar, kimliklerini ispatlayıcı belgelerle ilgili işletmeciye başvurarak bilgilerini güncellemeleri gerektiği ifade edildi.


Açıklamaya göre, güncellenmeyen hatların, yedi gün süresince gelen aramalara açık tutulmasının ardından haberleşme şebekesi ile bağlantısı kesilecek. Haberleşme şebekesi ile bağlantısı kesilen hatlar, bilgilerindeki eksikliklerin tamamlanmasının ardından yeniden haberleşmeye açılacak.


Bu arada kullanıcılar bir kereye mahsus olmak üzere, başkası adına kayıtlı olan ancak kendilerinin kullandığı hatları üzerlerine kaydettirmek için 10 Kasıma kadar, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüğe tabi olmaksızın abonelik sözleşmesi yapabilecek. Hatların eski abonelerinin yapılan işleme, taahhütnamenin imzalandığı tarihten itibaren bir yıllık zaman aşımı süresi içinde itiraz hakları bulunuyor.
 Çin Hava Kuvvetleri Başkomutanı Şü Çiliang, tarihi açıdan uzayın silahlandırılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Şü Çiliang, Çin ordu gazetesine verdiği demeçte, dünya ülkelerinin aralarındaki rekabeti uzaya taşıdığını, böylece uzayın silahlandırılmasının tarihi açıdan kaçınılmaz ve geri dönüşü olmayan bir süreç olduğunu belirtti.
Şü, bu rekabet çerçevesinde Çin Hava Kuvvetlerinin de bir uzay güvenliği prensibi geliştirip ülkenin çıkarlarını koruması ve uzay araştırmalarını geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Şü Çiliang, "Ülkemizin çıkarlarına ve uzay çağının ihtiyaçlarına uygun uzay savunma ve saldırı silahları geliştirmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Başkomutan Çiliang, uzaydaki askeri üstünlüğün, bir ülkeye hem karada, hem denizde stratejik üstünlük sağlayarak, savaş bölgelerini kontrol edebilme yeteneğini sağlayabileceğini vurguladı.
Çiliang, Çin Hava Kuvvetlerinin 60. kuruluş yıldönümü dolayısıyla gazeteye verdiği demeçte, "Sadece güç barışı korur" ifadesini kullandı.
Çin resmi basını, Başkomutan Şü Çiliang'ın yaptığı açıklamayı, Çin hükümetinin "uzayda herhangi bir silahlanma yarışına katılmayacağı" yönündeki politikasından "geri dönüş" olarak niteledi.
Çin, 2007 yılında uydusavar silah denemiş ve uluslararası kamuoyunda endişelere yol açmıştı.
Pekin, deneme hakkında ABD ve diğer ülkelere bilgi verdiğini bildirmiş ve "uzayın barışçıl amaçlarla kullanılmasından yana olduğunu" belirtmişti.
İnsan embriyonik kök hücresinden, sperm ve yumurta hücresinin üretimini sağlayan germ hücreleri elde edildi.Bu buluş sayesinde, erkek sperm ve dişi yumurta hücrelerinin üretimi ile başlayan insan gelişiminin, şimdiye kadar sır olarak kalmış bir çok noktası aydınlatılabilecek. Bu sayede genetik hastalıkların çocuğa geçiş süreci daha iyi anlaşılabilecek ve önleminin alınmasının farklı yolları bulunabilecek.ABD'nin Stanford Üniversitesinden Dr. Renee Riejo Pera, Nature dergisinde yayımlanan çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, "tam kaynağına giderek, insanın normal ve anormal gelişiminin kökenlerine ulaşmaya çalışıyoruz" dedi.
Yumurta ve sperm hücrelerinin üretimini sağlayan germ hücrelerinin bunu nasıl yaptıklarının, bunun yapılması sırasında hangi genlerin ve yolların kullanıldığının bilinmediğini belirten Pera, genetik yapıların farklı olmasından ötürü, bu gelişimi hayvan germ hücrelerinden anlamanın da mümkün olmadığını ifade etti.
Çalışmaya katılan, Birleşik Krallık Kent Üniversitesinden Darren Griffin, "buluşun sağlayacağı olanaklar devasa boyutlarda. Genetik araştırmalardan, kirlilik dahil, çevre koşullarının hamileliğe etkisine kadar bir çok konu araştırılabilecek" dedi.

Yoruldum Biraz Mola :D

Merhaba,
TeknoGrafya Takipçileri.Son 1 Saatten Beri İçerik Ekliyorum.Yoruldum Biraz Mola.5 Dakika Sonra Devam.. :)

İyi Günler..
 TeknoGrafya Ekibi.
İnterneti icat edenden Bir İcat Daha...


  İnterneti icat eden Windward Kleinrock, dijital alemini bilgisayar ekranlarından somut dünyaya taşıyacak yeni bir proje üzerinde çalıştığını söyledi.Kleinrock bu projenin, dijital teknolojinin duvarlarda, büroda, arabada ve tüm dünyada ortaya çıkmasını sağlama fırsatı vereceğini sözlerine ekledi.Cezire uydu kanalı Kleinrock’un bu teknolojiyi, başkalarının kimliğine bürünme, sahtekarlık ve virüs yayma gibi başka şekillerde kötüye kullanılmasında endişelerini dile getirdiğini söyledi.
  Kleinrock ayrıca dünya şebekesi internetin bu amaçlarda kullanılacağını tahmin etmediğini, tam aksine zamanında güven üzerine icat edildiğini söyledi.Kleinrock’un bu açıklaması, 29 Ekim 1969 tarihinde Los Angeles’ta bulunan Kaliforniya üniversite bilgisayarından Stanford Enstitüsü bilgisayarına ilk elektronik mesajı göndermesinin 40. Yıldönümü münasebetinde geldi.Milyonlarca kişinin bu başarıya ulaşmada katkı sağladıklarını belirten Kleinrock, L O G yazmaya çalışırken internet üzerinde yazılan ilk kelimenin L O olduğunu açıkladı. Ayrıca kelimenin ulaşıp ulaşmadığını görmek için Stanford Enstitüsünü telefonla aradıklarını, fakat G harfi ulaşmadan bilgisayarın bozulduğunu ifade etti.
  Kleinrock, o tarihi anda dünyanın yeni bir aşamaya gireceğini tahmin etmediğine işaret ederek, internetteki yeni programların bir çok yeni ayrıcalıklar taşıyacağını, insanları öğrenmeye ve olgun düşünmeye teşvik edeceğini sözlerine ekledi.

Turkcell'e 279,2 milyon TL ceza

Türk Telekom, imzalanan şebekelerarası irtibat ve işbirliği sözleşmesine aykırı davrandığı gerekçesiyle Turkcell'e açtığı dava sonucunda Turkcell'in toplam 279 milyon 227 bin 318 lira ödemesine karar verildiğini bildirdi.

Türk Telekom'dan yapılan yazılı açıklamada, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.'nin, şirket ile imzaladığı şebekelerarası irtibat ve işbirliği sözleşmesine aykırı olarak, uluslararası ses trafiğini Almanya'da yerleşik Milleni.com GmbH firması üzerinden taşıyarak Türk Telekom'un toplam 450 milyon 931 bin 212,80 lira zarara uğratılması nedeniyle Turkcell'e karşı açılan davanın, bugün yapılan duruşmasında Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesi tarafından Türk Telekom lehine oy birliği ile karara bağlandığı bildirildi.
Açıklamada, Türk Telekom'un, davadaki taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği, bu çerçevede Turkcell tarafından 137 milyon 733 bin 276 lira ana para, 141 milyon 494 bin 42 lira gecikme bedeli olmak üzere toplam 279 milyon 227 bin 318 liranın Türk Telekom'a ödenmesinin karara bağlandığı, ayrıca belirtilen ana paraya dava tarihi olan 5 Ağustos 2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve gecikme cezasının ekleneceği kaydedildi.
Facebook uygulamaları geliştiren ve uygulama geliştirmek isteyen kişilere yönelik olarak düzenlenen Facebook Developer Garage konferansı İstanbul’da yapılıyor.

Konferansda konuşmacı olarak Özgür Demir, Özkan Altuner, Özgür Alaz, Tolga Arıcan ve Justin Osofsky bulunucak. Katılımcılara nasıl uygulama geliştireceklerine, fikir üreticeklerine, geliştirdikleri uygulamları nasıl yaygınlaştıracaklarına dair fikir ve taktikler verilicek.

Etkinlik Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsünde 11 Ekim 2009 Pazar günü gerçekleştirilicek.
RIM tarafından hazırlanan Mac kullanıcılarının BlackBerry telefonlarını senkronize etmelerine yardımcı olan BlackBerry Desktop Manager artık kullanıma hazır.

BlackBerry Desktop Manager ile telefonunuzu yedekleyebilir, yazılımını güncelleyebilirsiniz bunların yanında ajanda ve takvim bilgilerinizi bilgisayarınız ile eşleyebilirsiniz, yazılım ayrıca telefonunuzda bulunan dosyaları şifreleyerek güvenliğin artmasında yardımcı oluyor. Yazılım yanlızca Mac OS X 10.5.5 ve üzeri Mac sürümleri ile uyumlu olarak çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde Dünya’nın dev arama motorları ortak aldıkları karar ile HTML dilinde yeni bir elementin kullanılmaya başlandığını duyurdular, Canonical adı verilen bu etiket sayesinde sitenizde farklı bölümde yer alan fakat aynı noktaya giden linkleri eşitleyebilirsiniz.
canonical
Konuyu daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak gerekirse Wordpress kullanmayı bilen kişilerin daha rahat anlayabileceği şekilde örnek vermek istiyorum, sitenize yazdığınız bir yazıyı sitenizde bulunan birden fazla kategoriye ekleyebilirsiniz bu durumda arama motorları kategorilere göz atarken aynı içerik ile birden fazla noktada karşılaşıcaklar bu durumda karşılaştıkları manzaranın tekrarlanan – duplicate – içerik olmadığını canonical elementini kullanarak arama motorlarına bildirebilirsiniz.
Kodu HTML ile kullanmak için aynı noktaya giden linklerin rel kısmına “canonical” elementini eklemeniz gerekiyor, Wordpress’de yaygın olarak kullanılan All in one SEO eklentisi ise canonical ayarlarını otomatik olarak yapıyor.
Uniloc firması tarafından 2003 yılında Microsoft’a açılan davada çıkan 338 milyon dolarlık tazminat kararı temyize gittikten sonra iptal edildi.

Uniloc firması 1993 yılında Microsoft ile görüşmeler yaparak işletim sistemlerinin korsana düşmesini engelleyen ve korsan işletim sistemi kullanan kişilerin tespitini sağlayan bazı yazılımları tanıttıklarını ancak Microsoft tarafından olumsuz yanıt aldıklarını belirtmiş ardından Microsoft’un bu tür yazılımları kullanmaya başladığını görünce dava açmıştı.

Anti-Wireless Boya

OLdukça ilgimi çekti fiyat olarakta çok pahalı degilmiş 1 kg 10 Sterlin (şimdilik). Tokyo Universitesinde geliştiriliş. Böylece bir sinema salonunda artık cep telefonu melodisi bizleri rahatsız etmeyecekmiş
Paypal, ChangeHowWePay.com sitesi ile geliştiricilere paranın ve ödeme sistemlerinin geleceğini soruyor, Twitter vasıtasıyla fikirlerini alıyor. Bu etkinlik 3-4 Kasım 2009′da San Fransisco’da yapılacak PayPal İnnovasyon Konferansında konu edilecek. Ayrıca ödeme ve paranın teknolojik geleceği konusunda hazırladıkları kısa video da gerçekten heyecan verici. Yoksa banknot tarihe mi karışacak?

Google'dan çılgın proje!

Google'a sormadan arabayı fişe takmayın!
Google, bu kez kafayı çok farklı bir konuya taktı: İşte internet devinden çok ilginç bir proje...
Son zamanlarda artan elektrikle çalışan otomobil merakı henüz emekleme devresinde olsa bile geleceği oldukça parlak görünüyor. Hem yakıt rezervlerini, hem de doğayı koruyan bu araçlar şu an için yaygın değil ama giderek çoğalmaları bekleniyor. Peki bu araçlarında çoğaldıklarında ne olacağını hiç düşündünüz mü? Siz düşünmediyseniz bile Google bu konuda kafa yormaya başladı.
Arama motoru devinin İklim Değişimi ve Enerji Girişimi Direktörü Dan Reicher şöyle söylüyor; "Bu tip konuları ele alırken çok dikkatli olmamız gerekiyor. Sıcak bir Haziran gününde 5 milyon Kaliforniyalı evlerine dönerken hepsinin birden aynı anda arabalarını fişe takmalarını istemezsiniz". Gerçekten de bir şehirde 5 milyon elektrikli aracın aynı anda şarj edilmeye başlanması en gelişmiş alt yapıların bile kolay kolay altından kalkabileceği bir durum değil.
İşte Google bu yüzden özel bir yazılım geliştirmeye karar verdi. Elektrikle çalışan araba sahiplerinin sayısının artması durumunda güç kaynaklarında meydana gelecek aşırı yüklenmeleri engellemeyi hedefleyen bu yazılım ile olası sorunları önlenmesi mümkün olabilecek.
Google daha kim bilir hangi projelere imza atıcak

Gmail'e sürpriz rakip!

Google'ın Gmail hizmetine sürpriz rakip

Köklü ve güçlü bir şirket, Google'a ciddi bir şekilde rakip oluyor. Ama hiç beklemediğiniz birisi!
Gmail çökmelerinin tekrarlanması iş dünyasında büyük bir rahatsızlığa sebep oldu. Profesyonel kullanıcıların ve büyük şirketlerin Google'ı online hizmetlerine olan güveni sarsıldı. İş dünyasında en önemli şey istikrardır ve IBM, Reuters'in haberlerine göre Google'ın imajının zedelenmesini fırsat olarak görüyor. Google iş dünyasından özür dilese de zirvede düşüşler gerçekten tehlikeli oluyor.

IBM markası da bilişim dünyasında en köklü ve istikrarlı markalardan birisidir. Şimdi IBM, Gmail'ın karşısına kendi e-posta hizmetiyle çıkacak ve iş dünyasına en büyük vaadi istikrar olacak.

IBM hali hazırda LotusLive iNotes ile iş dünyasını hedef alıyor ve Google'ın dikkatini bu rakip ürün ile çekmiş durumda. 36 dolara sunulan ürün Google'dan yüzde 25 daha ucuz ve arkasında IBM markasının ününü ve tecrübesini taşıyor.

Ancak daha ucuza satılan bu ürün Google'ın ya da Microsoft'un iş yerlerine sunduğu özelliklerin tümüne sahip değil. E-posta hizmetinin özellikleri ise henüz belli değil.

Facebook’tan kıllı arkadaş

Facebook’tan kıllı arkadaş
Facebook üzerinden her türden arkadaşınız olmuş olabilir. İnsanlar kedileri ve köpekleri için bile hesap açıp size bu hayvanların arkadaşlık teklifini gönderebiliyor. Şimdi Facebook üzerinden bir goril, arkadaşlık teklifleri gönderiyor!Uganda‘da nesli tükenen dağ gorillerinden biri olan Muhozi, Uganda Vahşi Yaşam Amirliği’nin başlattığı bir kampanyada online oluyor. Dünya üzerinde sadece 740 tane kalan bu gorillerden 380 tanesi Uganda’da yaşıyor.

Farmville engellendi!

Farmville engellendi!
Oyunu kullanan Facebook üyeleri, bu sabahtan itibaren açmak istediklerinde şu uyarı ile karşılaştılar:
“5651 sayılı yasa uyarınca katalog suçlar kapsamında yapılan teknik inceleme ve hukuksal değerlendirme sonucunda; bu internet sitesi (zynga.com) hakkında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın 02/10/2009 tarih ve 421.02.02.2009-272446 nolu kararı gereğince İDARİ TEDBİR uygulanmaktadır. ”
Yasak sadece bu oyun üzerine değil. Esas olarak yayınlayan zynga.com’un yasaklanması ile kullanıcılar da oyuna erişemiyor.

Turknetten 8Mbit Süprizii!

TurkNet, CeBIT’teki standını ziyaret edenlere 8Mbit’e kadar en hızlı internet erişimini ilk 6 ay bedava kullanma olanağı sunuyor. Geçen seneki CeBIT fuarında benzer bir kampanyanın katılımcılardan yoğun ilgi görmesi üzerine bu sene de 6 ay bedava internet keyfi kampanyası düzenleyen TurkNet, geçen senekinden farklı olarak bu sene kullanıcılarını 8Mbit bağlantı hızıyla uçuracak. Bu sene 7-11 Ekim tarihlerinde düzenlenecek CeBIT Bilişim Eurasia Fuarı’nda TurkNet’in 7. Salon A10 no’lu standını ziyaret edenler fuarda TurkNet ADSL abonesi olmaları halinde ilk 6 ay boyunca hızlı internetin keyfini ücretsiz olarak çıkaracaklar.

Google'ın bulamadığı yok!t

Google: Arama devi indeksini genişletiyor

Google ile arananlar listesine yeni bir madde daha ekleniyor: Arama devi bakın yakında neyi arayacak
Arama motoru sunucusu Google ilerde dokümanları da arama indeksine katmak istiyor. Hedef alınan dokümanlar "Google Docs" ile hazırlanıp kaydedilmiş dokümanlar olacak. Elbette bu durum tüm dokümanlar için geçerli olmayacak.

Hazırlanan dokümanların, tabloların veya sunumların indekse dahil edilmesi için "herkesin erişimine açık" biçimde işaretlenmiş olmaları gerekiyor. Google'ın hazırladığı yardım makalesine göre ancak bu yapıldığında belgeler otomatikman indekse dahil ediliyor. Şu sıralar oluşturulan tüm dokümanlar olarak "özel" olarak (varsayılan) işaretleniyor.

Google indeksleme işine ekim ayında başlıyor. Bu tarihten itibaren dosyalar normal Google aramalarında da sonuç olarak gösterilecek.
Kaynak: Chip

Google her gün değişiyor!

Google her gün değişiyor! 
Google arama sonuçlarında yeni bir yenilik...
Google'ın yenilik yapmadığı gün neredeyse yok: Bakın internet devi arama motoruna en son ne ekledi?
Google arama sonuçlarının sonuna yeni bir eklenti yaptı ve detayları, filtreleri buraya taşıdı. Arama sonuçlarını buradan daraltarak, hedefi bulmak mümkün.
Google arama sonuçlarının üstünde yer alan seçenekleri gösterme seçeneğine (Show Options) tıklandığında ekranın solunda beliren filtreler, görsel veya video sonuçları olarak arama sonuçlarını belirlemeye yarıyor. Google buraya yeni seçenekler eklemeye devam ediyor Son bir saatin popüler arama sonuçlarından, Google Books ve Google News'e kadar burası gittikçe zenginleşiyor. Bununla birlikte kullanıcılar genellikle bu tür yenilikleri fark etmeden geçiyor.

Google'ın filtreleri neler yapabiliyor?
Bing'le rekabete yönelik olabilecek seçenekler arasında dükkanlardan gelen sonuçları arttırma veya azaltma seçeneği var. Bu sayede alışveriş sitelerinden alışveriş yaparken veya sadece düzgün inceleme ararken kullanıcının işi kolaylaşıyor. Google hesabıyla arama yapanlar ise daha önce gezdikleri sonuçları buradan elimine edebiliyor.
Sonuçta sunduğu işlevlerin yanında Google'ın bu güncellemeyi yapmasının en büyük sebebi, kendisinden daha iyi bir sunuma sahip olan Bing gibi arama motorlarına, kendi basitlik felsefesine ihanet etmeden karşılık vermek.
Filtre özelliği şimdilik Google Türkiye sayfası için kullanımda değil. Bu özelliği denemek isteyenler, önce "Google.con in English" seçeneğine tıklamalı ve aramalarını buradan yapmalı...

Canon da dokundurdu

Canon, amatör fotoğrafçılar için geliştirilen kompakt sınıftaki IXUS serisinin iki yeni modeliyle karşımızda. IXUS 200 IS, firmanın dokunmatik ekranlı ilk modeli unvanını sahiplendi.
Şirketin tanıttığı bir diğer model olan 120 IS, 4x zum ve 12.1 megapiksel çözünürlük sunuyor. 2.7 inç boyutunda LCD ekranı bulunan ürün, tam dokunmatik özellikli değil.
Her iki dijital fotoğraf makinesi de kaliteli çözünürlükte kısa video çekimi yapılmasına imkân tanıyor.

Canon IXUS 200 IS
- 12.1 megapiksel çözünürlük
- 3 inç dokunmatik ekran
- HD kalitede video çekimi
- 4 farklı renk, metal kaplama
Ebay’de anneannesini satmaya kalktı!
10 yaşındaki Zoe Pemberton adlı İngiliz bir kız popüler alışveriş sitesi eBay’de anneannesini satışa çıkardı. 61 yaşındaki annenannesini “az bulunan, sinir bozucu ve sürekli esneyen” biri olarak tanımlayan kız açık artırma için bir açılış fiyatı belirlememiş.
Küçük kız yazdığı şeylerin insanları kaçırabileceğini düşünmüş olacak ki anneannesinin özellikleri arasına “sarılmak isteyeceğiniz ve beraber çay içmek isteryeceğiniz biri” yazmayı da ihmal etmemiş. eBay yetkilileri ilanı kaldırırken Marian Goodall adlı anneanneye 27 adet teklif gelmiş...


Komedi Resmen :D

Miniklere kafa tutanlar

Kullanıcısına performans tarafında güçlü bir deneyim yaşatma iddiasında olmayan bu makineler, tasarımın cazibesi ve kolay taşınabilme özellikleriyle tüketiciyi yakalamayı hedefliyor.
Buna karşılık minik laptop (netbook) kategorisi bu makinelere karşı kıyasıya rekabette. Minik laptop modelleri ekran boyutu ve sahip oldukları hafiflik değerleriyle ince laptop sınıfına meydan okuyor.
İnce seri fiyat olarak da ‘minik’lerin oldukça üzerinde konumlandırılıyor. Ucuz fiyatlarıyla tüketiciyi yakalayan netbook kategorisinin hızlı yükselişe geçtiği bir dönemde, dev üreticilerin ‘ince’likte ısrar edip, etmeyeceği merak konusu.

Miniklere kafa tutanlar

E-postalar ve virüsler!

İlk bakışta, bir posta sunucusunun istenmeyen e-posta (spam) gönderip göndermediğini anlamak, bir son kullanıcı cihazına göre daha karışık görünebilir. Bunun nedeni, posta sunucunuzun doğal olarak e-posta göndermek üzere tasarlanmış olmasıdır. Bir cihaz internete e-posta göndermek üzere tasarlanmamışsa, ağ trafiğine bakıp hangi cihazların istenmeyen e-posta gönderdiğini tespit etmek kolaydır. Sorun posta sunucunuzdaysa, bunu yapmak o kadar kolay değildir.
Rekabet Kurulu tüketicilerin merakla beklediği “Yalın ADSL” kararını verdi.


İSTANBUL - ADSL için sabit hat zorunluluğu kaldırılıyor. Rekabet Kurulu, Türk Telekom’un üç ay içinde sağladığı ADSL hizmeti için abonelerinden sabit hat sahibi olma zorunluluğunu kaldırmaya ilişkin gerekli başvuruları yapmasını istedi.

Kurul, Türk Telekomünikasyon A.Ş tarafından ADSL bağlantısı için sabit telefon hattının zorunlu tutulmasının, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna aykırı olduğu iddiası üzerine inceleme yaptı. İnceleme sonucunda, Türk Telekomünikasyon A.Ş. hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verildi.

Ancak, söz konusu şirket tarafından yalın ADSL uygulamasının başlatılması ve şikayet konusu uygulamaya son verilmesini teminen 3 ay içinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gerekli başvurunun yapılarak, Rekabet Kurumuna tevsik edilmesi kararlaştırıldı. Bu konuda, Türk Telekomünikasyon A.Ş’ye ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna görüş yazısı gönderilmesi için Başkanlığa yetki verilmesi karara bağlandı.

GEREKÇELİ KARARIN TEBLİĞİ BEKLENİYOR
Türk Telekomünikasyon A.Ş, Rekabet Kurulunun, ADSL bağlantısı için sabit telefon hattı zorunluluğunun kaldırılmasına yönelik kararının değerlendirilmesi için gerekçeli kararın taraflarına tebliğ edilmesinin beklendiğini bildirdi.

Türk Telekomünikasyon A.Ş’den Borsa’ya gönderilen yazıda, Rekabet Kurulunun “Yalın ADSL” kararının şirkete ulaştığı belirtilerek, “Konu ile ilgili değerlendirmenin yapılabilmesi için gerekçeli kararın tarafımıza tebliğ edilmesi beklenmektedir” denildi.

Süper Geliyoruz Domainleri!

Süper Domain(ler) Arkadaşlar :D


www.geliyoruz.net
www.geliyoruz.org


Süper Domain Kaçırmayın Derim Arkadaşlar.Ziyaretçilerinze Flash veya Resimlerle Mekkeyi Gezdirebilirsiniz..



Domain(ler)

Www.OnlineHac.TK
Süper Domain Kaçırmayın Derim Arkadaşlar.Herşey Kurulabilir Bu Domaine..
 
 
Domain(ler)
 
Www.NeAyak.TK :)
Süper Domain Bence Alıp Bir Blog Kurulabilir..


Domain


Www.forumkur.TK
Www.Blogkur.TK
Www.ForumDagit.TK
Www.BlogDagit.TK

Süper Beleş Site Domaini!

Süper Domain Bence Alıp Bir Blog Kurulabilir..


Domain


Www.Belesite.TK

Süper Dükkan Domainleri!

Süper Domain Bence Alıp Birşeyler Kurulabilir..

Domain(ler)
Www.E-Dukkan.TK
Www.E-Dukkanim.TK
Www.Dukkanim.TK 



Süper Canavar domaini!

Süper Domain Bence Alıp Bir Blog Kurulabilir..


Domain : Www.Canavar.TK

Süper Photoshop Sitesi Domaini!

Merhaba,
TeknoGrafya Takipçileri.Şimdi Size Boş Bir Jenerik Domain Söyleyeceğim.Domain Alınmadan Alın Derim.Süper Domain..



www.forumphoto.tk

Süper Şaka Sitesi Domaini..!

Merhaba,
TeknoGrafya Takipçileri.Şimdi Size Boş Bir Jenerik Domain Söyleyeceğim.Domain Alınmadan Alın Derim.Süper Domain..



www.sakacisitem.tk

Süper Host Sitesi Domaini..

Merhaba,
TeknoGrafya Takipçileri.Şimdi Size Boş Bir Jenerik Domain Söyleyeceğim.Domain Alınmadan Alın Derim.Süper Domain..


www.hostevim.tk

Boştaki Forum Domaini..!

Merhaba,
TeknoGrafya Takipçileri.Şimdi Size Boş Bir Forum Domainini Söyleyeceğim.Süresi Yeni Bitti Domain Alınmadan Alın Derim...


www.forumyerel.net
webmastermerkezi.net
webmasterscenter.net
bilgiislam.com
bilgiislam.net
bilgiislam.org
islambilgisi.com
islambilgisi.net
islambilgisi.org
islamerkez.com
islamerkez.net
islamerkez.org
islamsitesi.net
muslumanweb.com
muslumanweb.net
muslumanweb.org

webmasterol.com
deneyimyasa.com 

netportali.net
turkeywebmaster.com
webmastermedya.com
teknolojiportali.net

filmevim.com / net / org
filmev.com / net / org
dizievim.net
sinemahome.com / net / org

kizarkadasbul.net
layik.org
layik.biz
e-nakliyat.org
e-nakliyat.biz
damacana.biz
kodamaniz.biz
kodaman.biz
urkek.net / org / biz
sozlukturk.net
hepsi1.biz
katliam.org
katliam.biz
cinayet.biz
domainevi.org
domainevi.biz
kestane.biz
internetcini.org
internetcini.biz
cekirdek.biz

arkadasevi.net
hostcuyuz.org
reklamerkez.net / org / biz
canlitelevizyon.org / biz
intikam.biz
hakiki.biz
forumsanal.org / biz
internetci.biz
domaincini.org / biz
capcanli.org / biz
kodsitesi.com / net / org / biz
kodcu.biz
masalsi.com / net / org / biz
mizahevi.org / biz
lemandergisi.com / net / org / biz
postagazetesi.biz
hurriyetgazetesi.org
milliyetci.biz
milliyetgazetesi.org / biz
caspercomputer.net / org / biz
surahi.org
surahi.biz
geweze.org / biz
emniyet.biz
cendere.org / biz

halhatirciyiz.biz / com / net / org
halhatir.com / net/ org / biz
birdizisinema.com / org / biz / net
k10ya.com
bittik.biz / com / net / org
sonersarikabadayi.net
istanbultv.org / biz
turkishlife.org / biz
turklife.biz
lifeturk.org / biz
frmturk.biz
turkblog.biz
turkishblog.net / org / biz
turkceblog.org / biz
ankarahaber.biz
turkhbr.com / net / org / biz
hbrturk.net / org / biz
haberdunyasi.biz
pagerankaraci.com / net / org / biz
pagerankcini.com / net / org / biz
internetalemi.net
1gul.com
gulumse.biz
gulumseriz.biz
erkenci.com / net / org / biz
hostsirketi.com / net / org / biz
turksitesi.net
netsitesi.net
manyax.biz
manyaxiz.biz
ticaretsitesi.org / biz
alimsatim.biz
askmasali.org / biz
asigiz.net
1den1e.net

esitagirlik.com / net / org / biz
sayisalciyiz.biz
kampusluyuz.net
frmkampus.net
chtr.net / biz
shbtr.com / net / org / biz
sorgulariz.biz
frmturkiye.biz

goruyoruz.biz / com / net / org
cikitamuz.net / org / biz
kolbasticiyiz.biz / com / net / org
istanbul34.biz
ankara06.biz
izmir35.biz
seslen.org / biz
fatihsultanmehmet.biz
koksaltoptan.org / biz
hukukevi.org / biz
memurlariz.biz / com / net / org
memurturk.org / biz
memurevi.net / org / biz
feristah.org / biz
1kez.net / biz
sevsen.org / biz
sagopa-kajmer.gen.tr
sagokafkef.net / org
onlarsiz.biz
10ur.biz



Süper Domainler Var (: . Alınmayı Bekliyorlarrr!!!


Alıntıdır..         

Dergi; ama 3 boyutlu

Siz dergilerin sadece kağıttan ibaret olduğunu mu düşünüyorsunuz? Aslında 3 boyutlu dergiler de var.

Sinemalardaki üç boyutlu filmlerin sayısı hızla artıyor. Televizyonlarda ve bilgisayarlarda da üçüncü boyutu keşfeden yapımcılar ilgi çekici yapımcıları bizlere sunuyorlar. İnternet yüzünden yara almış olan basılı medya da sonunda üçüncü boyuta geçiş yapıyor...

Esquire dergisinin Aralık ayı yurtdışı baskısında okurlarına üçüncü boyutu sunacak. Augmented Reality yani arttırılmış gerçeklik olarak adlandırılan bu yeni teknoloji, özel bir şekilde hazırlanmış sayfaların webcam üzerinden görüntülendiğinde üçüncü boyut kazanmasını sağlıyor. Daha önce müzik kliplerinde ve web sitelerinde denenen bu teknoloji basılı medya içinse oldukça yeni.

Basılı dergideki görüntülere bir webcam ile bakıldığı zaman hareketli, animasyonlu 3D ilanlar, resimler ve canlı bir dünya görülüyor.

Dergide 6 sayfanın bu teknolojiye uygun bir şekilde hazırlandığı açıklandı. Bu sayfalardan ikisi reklam, dördü ise özel haber niteliği taşıyor.

Windows XP ile uyumlu olacak

Microsoft'un yeni işletim sistemi Windows 7, Windows XP uyumlu yazılımları çalıştırabiliyor.

Microsoft'un bir kaç yıl önce Windows XP yerine piyasaya sürdüğü Windows Vista, üçüncü parti bazı yazılımları çalıştırmada güçlük yaşamış ve bu sebeple bir çok kullanıcının sıkıntı yaşamasına neden olmuştu.

Windows Pazarlama Grup Müdürü Mehmet Nuri Çankaya, konuyla ilgili olarak soruları yanıtlarken, eski yazılım ve donanımların sorunsuz bir şekilde Windows 7 yüklü bilgisayarlarda çalışması için Microsoft olarak birçok önemli gelişmeyi Windows 7 ile birlikte sağladıklarını ifade etti.

Bunu, Windows 7 içerisindeki “Windows XP Mode” özelliği ile gerçekleştirdiklerini belirten Çankaya, şunları kaydetti: “Microsoft'un Windows 7 ile beraber duyurduğu Windows XP Mode (XPM), isminden de anlaşılacağı üzere Windows 7'ye Windows XP uyumluluğu kazandıran bir özellik olarak öne çıkıyor. Kullanıcı Windows XP uyumlu programını sanal ortama kurduktan sonra Windows 7 arayüzü üzerinden o programı çağırıp normal bir program penceresindeymiş gibi çalışmasına devam edebiliyor.

Windows 7 Professional ve Ultimate sürümler için harici paket şeklinde ücretsiz olarak indirilebilen XP Mode sayesinde kullanıcı, Windows XP tabanlı tüm uygulamalarını Windows 7 uygulamalarıyla beraber aynı masaüstünde çalıştırabiliyor. Böylece eski programları çalıştırmak isteyen kullanıcılar XPM'e yönelip Windows XP uyumluluğu veya bir diğer ifadeyle yüzde 100 Windows program uyumluğu elde edebiliyor.”

Windows 7'nin uyumluluk konusundaki avantajının Microsoft'un sanallaştırma konusunda gerçekleştirdiği önemli çalışmalardan ve yeni inovasyonlardan kaynaklandığını da belirten Çankaya, sözlerini şöyle sürdürdü.

“Kurumlar için de Windows 7 Enterprise sürümünde bulunan MED-V 'Microsoft Enterprise Desktop Virtualization' özelliği, aslında Microsoft'un toplu lisans verdiği müşterilerine dağıttığı MDOP (Microsoft Desktop Optimization Pack) ürün paketinin bir parçası olarak bilgi işlem yöneticilerinin işini önemli ölçüde kolaylaştırmayı hedefliyor.

MED-V bir sanallaştırma teknolojisidir ve amacı Windows 7 uyumluluğu olmayan yazılımların uygun sanal işletim sistemi ortamlarında çalıştırılabilmesini sağlamaktır. Böylelikle kurumlar MED-V ile tüm işletim sistemini sanallaştırarak kullanabilmekteler, bu da ciddi bir iş verimliliği anlamına geldiği gibi uygulama uyumluğu sorununu da çözmüş oluyor.”

"Hep aynı kalsalardı!"

Cep telefonunun mucidi Amerikalı Martin Cooper, birçok uygulama ve özelliğe sahip bugünkü cep telefonlarının çok karmaşık olduğunu söyledi.

Motorola şirketinde mühendis olarak çalışırken 1973'te ilk cep telefonunu geliştiren Cooper (80), Madrid'de düzenlenen kişisel bilgiler ve özel hayatın korunması konulu konferansta, "Her türlü şeyi yapan evrensel bir cihaz geliştirildiğinde, bu cihaz bir şeyi düzgün yapamıyor" dedi.

"Geleceğin hayatımızı iyileştirmek için yapılacak, tek bir işleme adanmış bazı özel araçlarda olduğunu düşünüyorum" diyen Cooper, "İlk telefon bir kilodan ağırdı, bataryası 20 dakikadan fazla dayanmıyordu ama bu, uzun süre telefonun elde tutulmaması açısından iyiydi" diye konuştu.

iPhone 4G ortaya çıktı

Sizce yeni iPhone nasıl olacak: Eğer merak ediyorsanız, bu şaşırtıcı iddia ipuçları verebilir.

Apple bir sonraki iPhone'un üretimine başladı mı? ChinaOnTrade adlı Çinli firmanın iddiasına göre çoktan başladı. Üstelik iPhone 4G kasasını isteyenlere tanesini 23,42 dolardan (yaklaşık 35 TL), ortalama 2 haftada göndereceğini iddia ediyor.

Bu şaşırtıcı durumun gerçek olup olmadığı merak ediliyor fakat ChinaOnTrade daha önce de benzer bir iddiada bulunarak, iPhone 3GS'e ait yedek parçaları, henüz telefon piyasaya çıkmadan önce satmaya başlamıştı. Telefon piyasaya çıktıktan sonra ise ChinaOnTrade'in sattığı yedek parçaların gerçekten de yeni iPhone'a ait olduğu ortaya çıkmıştı.

Apple'ın bu yıl içerisinde yeni bir ürün piyasaya çıkarmayacağını açıklamasından kısa bir süre sonra yılbaşı tatili için yeni ürünlerin hazır olduğunu açıklamıştı. ChinaOnTrade'in bu açıklaması da Apple'ın yılbaşı için bir sürpriz hazırlıyor olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

5 Günde 120 Hiti Geçtik!

Merhaba,
TeknoGrafya Takipçileri.Bugün Sitemizi Kuralı TAM 5 Gün Oluyor :) .5. Günümüzde 120 Kişi Sitemize Girdi ve Aynı Anda 39 Kişi Online Oldu.Sitemize Girinlere ve Destek Verenlere Çok Teşekkür Ediyoruz...

TeknoGrafya Ekibi
www.pingler.com
www.bpinger.com
www.pingomatic.com
www.autopinger.com
www.ping.sg
www.pingoat.com
www.pingmyblog.com
www.pingates.com
www.ping4free.com
www.pingoblog.com
www.ping.in
www.feedping.com
www.freeblogping.com
www.pingthatblog.com
www.weblogs.com
www.blo.gs
www.twingly.com/ping2

Sitenize Ping Yollayın Botlar Gelsin.Lütfen Kaynak Belirtilerek Kullanın.Tamamen TeknoGrafya Ürünüdür :D


Windows 7 Service Pack 1

Windows 7 daha çok yeni ama ilk servis paketi ufukta göründü: SP1 hakkındaki ilk detaylar burada...

Windows 7 geçirdiği uzun test sürecinden bitmiş bir ürün olarak çıktı. Bununla birlikte her yazılım gibi kullanıldığı süre zarfında her yaşayan işletim sistemi gibi devamlı güncellenecek.

Windows 7 ile ilgili en çok merak edilen güncelleme ise bu işletim sisteminin ilk servis paketi oluyor. Service Pack'ler yani servis paketleri, Microsoft Windows işletim sistemlerinde büyük iyileştirmeler sağlayan kritik güncelleme paketleri. Windows 7'nin de ilk servis paketinin neler içereceği büyük önem taşıyor.

Bu servis paketinin bir yıl kadar sonra çıkması bekleniyor. Bu süreçte üzerinde Microsoft mühendislerinin kafa yorduğu bu ilk ve önemli güncelleme ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Bugün ortaya çıkan söylentilere göre SP1'in beta sürümü Ocak 2010'da, beklenenden çok daha erken gelebilir. Bu tarih CES ticaret fuarına denk geliyor.

Wzor kaynaklı bilgiye göre bu beta sürümünü iki diğer beta izleyecek. Bu 3 beta da 2010'un ilk çeyreğinde çıkacak ve iki RC (Release Candidate: çıkmaya aday) sürüm güncellemesi de servis paketi geliştirme sürecinin bir parçası olacak.

Yaz aylarında üreticilere dağıtılacak olan Windows 7 Service Pack 1 ile piyasadan satın alınan Windows 7 sürümleri de güncel haliyle kurulabilecek. Bu sayede kullanıcılar aradan geçen süre zarfında biriken bütün güncellemeleri Windows Update'den indirmek zorunda kalmayacak. 2010'un sonuna yaklaşan üretim süreci, Microsoft'un daha önceki açıklamasını yalancı çıkartmıyor.

Bu bilgiler şu aşamada tamamen spekülatif olarak değerlendirilebilir. Ancak Wzor'un beta aşamasındaki Windows 7 ile ilgili çeşitli "sızıntılarda" önemli bir rolü olduğunu hatırlarsak, bu iddianın haber değeri kazanacak kadar ciddi olduğunu da söyleyebiliriz. Resmi bir Microsoft açıklaması olduğunda bu konuyu açıklığa kavuşturacağız.

Gmail'e neler oluyor

Gmail'a ayın 30'undan beri erişemeyen kullanıcılar tepkili. İşte en son Gmail problemi...

Gmail kullanıcıları hafta sonunda uzun süre e-postalarına erişemedi. Google'ın destek forumu, kızgın kullanıcıların mesajlarıyla doldu taştı.

Daha önce de büyük çökmeler yaşayan Gmail hizmetinin, bir daha çökmeyeceğine dair söz veren Google sözünü tutamadı.

"502 error" mesajı alan kullanıcılar arasında 30 saat üzerinde e-postalarına erişemeyenler oldu. Özellikle de Google'ın probleme tepkisinin yavaşlığı dikkat çekti. Şirketin "Apps status dashboard" bölümünde problemle ilgili hiçbir yazı çıkmadı. Destek forumunda yazılan mesajlara cevap gelmedi.

Kullanıcılardan gelen tepkiler arasında "Hesabıma ayın 30'undan beri erişemiyorum! Günler oldu ama Google'dan hiç kimse bir açıklama yapmıyor. Onarıyorlar mı? Çalışıyorlar mı? Yoksa problemin farkında bile değiller mi belli değil! Bu kabul edilemez" gibi örneklere bolca rastlamak mümkün.

Google günler sonra problemi resmen onayladı ve durumu düzelteceğini belirtti. Bu olayın dünya çapında anında duyulmamasının sebebi ise, kesintinin bütün kullanıcıların yüzde 0.001'inden azını etkilemesi oldu.

Ben Girebiliyorum Örneğin :D

Hepsiburada.com yenilendi

300.000 ürünün sunulduğu online alışverişin adresi Hepsiburada.com yenilendi.

Türkiye'nin en büyük online alışveriş merkezinde bugünlerde değişim rüzgârları esiyor. Hepsiburada.com, milyonlarca ziyaretçisini yenilenen yüzüyle karşılıyor.

Aylık ortalama 5 milyon 500 bin tekil kullanıcının ziyaret ettiği, Türkiye'nin en çok tercih edilen alışveriş sitesi Hepsiburada.com, artık yepyeni bir sayfa açıyor. Online alışverişin kolaylığını yaşamak isteyen herkese 36 farklı kategoride 300 binden fazla ürün sunan site; web sitesinin tasarımını baştan sona yeniliyor!

Ana sayfadan başlayan bu yenilenme süreci, Hepsiburada.com müşterilerine daha şimdiden pek çok kolaylık sağlıyor. Minimalist ana sayfa tasarımı sayesinde sitede dolaşırken gözünüz yorulmuyor, alışveriş yaparken kafanız karışmıyor. Kullanımı kolay menülerle aradığınız ürüne hızla ulaşıyor; kampanya ve özel fırsatları daha ilk bakışta görebiliyorsunuz.

Görünen o ki; Hepsiburada.com'un ana sayfasındaki görsel değişim, önümüzdeki günlerde diğer sayfalara taşınacak; anlatım dilinin de sadeleşmesiyle artık online alışveriş yapmak daha kolay ve daha eğlenceli hale gelecek.

Hepsiburada.com kurulduğu 1998 yılından beri online alışveriş sektörünün lideri olan Hepsiburada.com, 4500 m2'lik modern tesislerinde çalışan 160'ı aşkın genç ruhlu profesyonelle, 2 milyonun üzerinde kayıtlı üyeye hizmet veriyor.

Aylık ortalama 5 milyon 500 bin tekil kullanıcının ziyaret ettiği online alışveriş merkezinde bilgisayardan ev elektroniğine, tekstilden mobilyaya; toplam 36 kategoride 300 binden fazla ürün satışa sunuluyor. Hepsiburada.com, Deloitte ve Türkiye Bilişim Derneği gibi saygın kuruluşlarca elektronik ticaret sektörüne ilişkin verilen; "son 5 yılın en hızlı büyüyen şirketi", "en iyi online mağaza" gibi alanlarda çok sayıda ödülün de sahibi.

Google bunu yapmayacak

Hep Google'ın yaptıkları ile ilgili haberler okudunuz; ama bu kez konumuz yapmayacağı bir şey...

Google Android geliştirme ekibinin başı olan Andy Rubin, şirket adına yaptığı açıklamada kendi mobil işletim sistemi olan Android'i kullanan bir donanım üretme planlarının olmadığını açıkladı.

Rubin, Google'ın donanım üreterek kendi müşterilerine rakip olmasının aptalca olacağını söyledi. Bu işletim sisteminin lisansını alan müşteriler, Google'ın velinimeti. İşletim sistemi geliştiren firmalar, işletim sistemini kullanan donanım üretim işine girmiyor. Google, Android kullanan cep telefonlarının tasarımı aşamasında yardımcı olsa da telefonu kendisi tasarlamıyor. Sadece işletim sisteminin üreticisi olarak yararlı ve gerekli tavsiyelerde bulunuyor.

Google'ın bu açıklamayı yapmasının sebebi, Droid cep telefonunu Google'ın geliştirdiğine dair ortada dolaşan dedikodulardı. Droid'i geliştiren firma Motorola ve Google sadece yardımcı oluyor. Google, Motorola ve HTC gibi firmaların Android kullanmasından memnun ve işletim sistemini pazarlamasını baltalayacak bir cep telefonu üretim işine girmeye niyeti yok.

MSN'de büyük değişim

Microsoft'un popüler portalı MSN.com, nihayet 10 yıllık bir sürenin ardından yepyeni arayüzüyle kullanıcıların karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Şimdilik ABD kullanıcılarının karşısına çıkan yeni MSN, öncelikle bir önceki arabiriminden farklı olarak içerisinde daha az bağlantı adresi içeriyor. Yarı yarıya azaltılan bağlantı adreslerine ek olarak Twitter ve Facebook gibi popüler iletişim portallarına da sayfasında yer veren MSN'in bu yeni arabirimiyle daha fazla bilgisayar kullanıcısının Microsoft'un arama motoru Bing'e çekilmesi hedefleniyor.

2010 yılı itibariyle tüm kullanıcılara ulaşması beklenen yeni MSN arabirimi, 5 ana kategori altında şekillenmiş durumda: Dünyadan en sıcak haberler, spor, yaşam, eğlence, finans ve çok daha fazlası yeni MSN arabirimiyle kullanıcıların karşısına olacak.

MSN LOGOSU DA BU DEĞİŞİMDEN NASİBİNİ ALACAK

Değişim elbette sadece MSN'in sayfa arabirimiyle sınırlı kalmayacak. MSN'in kullanıcılarca yakından bilinen "kelebek" logosu yeniden çizilecek ve MSN farklı bir logoyla kullanıcılarını selamlayacak.

Microsoft'tan yeni yazılımlar

Microsoft Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan, “Microsoft'un yeni yazılımları sayesinde üretkenlik ve yenilikçilik artarken maliyetler düşüyor” dedi.

Microsoft'un yeni yazılımları Windows 7, Windows Server 2008 R2 ve Exchange Server 2010, “İşte 'Yeni' Verimlilik” sloganıyla Swiss Otel'de sektör temsilcilerine tanıtıldı.

Microsoft Genel Müdür Yardımcısı Çağan, açılış konuşmasında, ekonomik krizin ardından, şirketlerin verim ve karlılık konularına ekstra önem göstermeye başladığını belirterek, piyasaya yeni sürdükleri söz konusu üç yazılımın, bu imkanı tanıdığını ifade etti.

Yazılımlar sayesinde daha az kaynakla daha fazla çıktı sağlamanın mümkün olduğunu anlatan Çağan, “Yeni yazılımlarımız sayesinde üretkenlik ve yenilikçilik artarken maliyetler düşüyor” diye konuştu.


Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Yener ise Microsoft'un yazılımlarını test kullanıcısı olarak şirketlerinde denediklerini ve performansından çok memnun kaldıklarını söyledi.

Turkcell'in Avrupa'nın en büyük ikinci operatörü olduğuna işaret eden Yener, Turkcell ve alt şirketlerinde 10 bin civarında bilgisayar ile 3-4 bin arası sunucu bulunduğunu, bu bilgisayarlarda denenen yazılımların kendilerine önemli ölçüde hız artışı ve maliyet düşüşü yaşattığını ifade etti.

Toplantıda daha sonra katılımcılara, söz konusu yazılımlara yönelik detaylı bilgiler verildi.

Google'a bir şeyler oluyor

Google, ana sayfasında sinsice denemeler yapmaya devam ediyor: İşte internet devinin yeni hamlesi...

Öyle görünüyor ki Google, ABD ana sayfasının tasarımında değişiklik yapmaya çalışıyor. Birçok kullanıcı Twitter üzerinden arama başlatma ve rastgele arama tuşlarının bazen kaybolduğunu belirtti.

Bunların yerine basit bir ibare kullanıldı: "Press enter to search" (Aramak için Enter'a basın). Muhtemelen rastgele seçilmiş az sayıda kişi alternatif başlangıç sayfasına yönlendirildi. Geçmişte Google yapmayı planladığı değişiklileri benzer biçimde direkt kullanıcılar üzerinde denemişti.

Firma en son eylül ayında ana sayfasının tasarımını değiştirerek arama kutucuğunun büyüklüğü arttırmıştı.

Mac'i süründüren hata

Tanımlanamayan bir hata yüzünden, yeni 27 inçlik iMac'lerin performansı yerlerde sürünüyor.

Yeni 27 inçlik iMac'leri satın alanların şikayetleri forumları dolduruyor. Henüz sebebi anlaşılamayan problem, işlemci kullanımının tavan yapmasına ve sistem performansının kabul edilemez seviyelere düşmesine sebep oluyor.

24 inçlik iMac'ten 27 inçlik yeni modele geçen kullanıcılar, özellikle flash tabanlı internet sitelerini gezerken karşılaştıkları yavaşlıktan şikayetçi. YouTube ya da Hulu gibi video paylaşım sitelerindeki videolarda takılmalar yaşayan kullanıcılar, sistemlerinin yüzde 100 işlemci kullandığını görüyor. Sistem, kullanıcının komutlarına tepki veremeyecek derecede yavaşlıyor.

Bazı kullanıcılar birkaç saatlik kullanımdan sonra Rosetta Stone, Front-Row, iPhoto, Garage Band ve başka yazılımların yavaşladığına şahit olduklarını belirtiyor. Sadece flash tabanlı sitelerde değil, Firefox'ta da sorun yaşayan kullanıcılar, bu internet tarayıcıda tek çekirdekte yüzde 100 işlemci kullanımı gördüklerini söylüyor. Sistemi yeniden başlatmak veya uyku moduna alıp tekrar çalışmaya dönmek sorunu geçici olarak çözüyor.

Forumlarda çözüm arayan kullanıcılar AirPort ile sistemi uykuya sokup çıkartmaktan tutun da Snow Leopard'ı yeniden kurmaya kadar farklı çözümler deniyor. Şimdi yeni iMac sahipleri resmi bir açıklama ve çözüm bekliyor.

Microsoft'tan virüs uyarısı

Microsoft, internet üzerinden oyun oynayanları, "Taterf" adlı virüse karşı uyanık olmaları yönünde uyardı.

Microsoft Security Intelligence, Taterf'in son 6 ay içinde 4,9 milyon bilgisayara sızdığını, bu sayının bir önceki 6 aya göre yüzde 156 oranında arttığını açıkladı.
Açıklamada, İngiltere'de 2009 yılının ilk 6 ayında, ortalama her saatte 7 bilgisayarın bu virüsten etkilendiği, Taterf'in genellikle internet üzerinden oyun oynayanları hedef aldığı belirtildi.

Taterf'in sızdığı oyunlar arasında, World Of Warcraft, Rainbow Island, Lineage, Gamania ve Cabal Online'ın bulunduğu, özel bilgilere izinsiz erişime olanak tanıyan virüsün USB sürücüleri sayesinde çabuk yayılabileceği kaydedildi.

Bellek dünyasına yeni isim

Bellek kartı dünyasına dev bir isim daha katılıyor; ama anladığınız anlamda yeni değil.

Şu andan itibaren artık Samsung da bellek kartları sunuyor. Yelpaze SD-HC, micro-SD-HC ve CompactFlash kartları kapsıyor.

Senelerden beri Samsung diğer firmalar için bellek kartı üretiyor. Artık mağazalarda Samsung logolu kartlar da görebileceğiz. Bellek kartları "Standard" ve "Plus" tanımlamalarıyla raflarda yerini alacak. Micro-SD-HC ve CompactFlash kartlar 2 ila 8 GB arasında depolama alanı sunacak. Buna karşı SD-HC kartlardaki üst sınır 16 GB olacak.

"Standard" sürüm 4 MB/s veri aktarım hızını garantileyen Class-4 spesifikasyonlarını taşıyor. "Pro" kartlar biraz daha hızlı ve Class-6 standardını destekliyor. Pro sürüm bu sayede HD video kameralarda kullanılmaya daha elverişli oluyor. CompactFlash kartlar 233x standardına uyuyor. Samsung'un açıklamasına göre tüm bellek kartları darbelere ve manyetik alanlara karşı dayanıklı ve su geçirmez.

Samsung Plus Memory Cards şu andan itibaren satışa sunuldu. SD kartların fiyatı 15 ila 70 Euro arasında değişiyor. CompactFlash kartların fiyatı ise 65 - 115 Euro...

Conficker'e ne oldu

Dünyanın belki de geçmiş gelmiş en tanınmış virüslerinden birihaline gelen Conficker'ın ortaya çıkmasının üzerinden 1 yıllık bir süre geçti. Bu kadar çok tanınmasına ve dolayısıyla üzerinden en çok çalışılan ve önlem alınan virüs olmasına rağmen Conficker bugün bile hayatta ve yayılmaya devam ediyor!
En son yapılan çalışmaya göre şu anda dünya çapında Conficker tarafından ele geçirilmiş PC sayısı 7 milyonu aşmış durumda. Üstelik ilk zamanlara göre daha yavaş olsa da yayılmaya devam ediyor. Uzmanları sevindiren tek şey bu çapta bir virüsün sanal suçlular tarafından ciddi amaçlar için kullanılmamış ve çok büyük sorunlara yol açmamış olması.
Buna rağmen zaman zaman tehlike oluşturan ve büyük ağlarda iletişim sorunları meydana getiren Conficker ile ilgili en büyük sorun virüsün hala canlı ve yayılıyor olması. Uzmanlar virüs tamamen ortadan kaybolmadığı sürece tehlikenin geçmiş olmadığını ve her an çok ciddi sorunlar yaratabilecek büyüklükte olduğunun altını çiziyorlar.

Sahte ama benzersiz

Tabii ki Çin'den: Yepyeni bir sahte iPhone ve bu telefona eklenen inanılmaz özellik burada...

Dokunmatik ekranı ile ünlü ve popüler kültürün moda ürünü Apple iPhone'da olmayan nedir? Tabii ki klavye!
Çin işi bu sahte iPhone'un bir klavyesi var. Üstelik cep telefonu hiç de kalınlaşmamış. Çinliler bu işi klavyeyi harici tutarak sağlamış. Yeni iPhone kopyasının kendisi kadar geniş bir de QWERTY klavyesi var. Tuşları oldukça büyük olan bu klavye, deri telefon kılıfının bir kanadında yer alıyor ve iPhone'un tasarımını bozmuyor.
Daha önce çıkan HiPhone gibi kopyaların yanında aslında oldukça orijinal bir buluş; en azından Çinliler için. Ama aslında iPhone için klavyeyi ilk düşünen Çinliler değil. Daha önce iPhone için bir klavye aksesuarı çıkmıştı. Üstelik klavyeli bir iPhone hakkında da dedikodular ortaya çıkmıştı.
Birleşik Arap Emirlikleri Üniversitesi öğrencileri, dünyanın ilk Arapça konuşan interaktif robotunu yaptı.

Yunan asıllı Doçent Nikolaos Mavridis liderliğinde geliştirilen robota, 11’inci yüzyılda yaşamış olan filozof İbni Sina’nın adı verildi. Yeni robotun, alışveriş merkezlerinde görevlendirilmesi bekleniyor. Mavridis, “Tek başına yapabildiği birçok şey var. Birkaç soruya yanıt verebiliyor, internette araştırma yapmanızı sağlıyor, satın almak istediğiniz ürünle ilgili bilgi veriyor. Resepsiyonist ya da alışveriş merkezlerinde yardımcı olarak çalışabilir. Ancak biraz daha çalışmalıyız” dedi.

İnteraktif robota İbni Sina ismi

Web bu bilgisayarda doğdu

Her şeyi bu cihaza borçluyuz: İşte 1969 yılında internetin ilk verisini gönderen ilginç bilgisayar...

1969 yılı için önemli bir gelişmeydi ama 40 yıl sonrasında bu denli büyük bir şeye dönüşeceğini kimse tahmin edemiyordu. 29 Ekim 1969 yılında ARPANET olarak adlandırılan ve yıllar sonrasında bugünkü internetin meydana gelmesine yol açacak ilk veriyi işte resmini gördüğünüz bu bilgisayar gönderdi.

Dr. Leonard Kleinrock'in laboratuarında Interface Message Processor adı verilen ve o dönemin gelişmiş bilgisayarlarından Honeywell DDP-516 ilk veri paketini gönderdi. California Üniversitesi'den çıkan veri paketi, Stanford Araştırma Enstitüsü'ndeki Douglas Engelbart'ın laboratuarına ulaştığında ilk internet bağlantısı da kurulmuş oldu.

İlk gönderilenler özel bir anlamı olmayan deneme amaçlı veri paketleriydi. İki ay içerisinde ise alt yapı çalışmaları tamamlandı ve gerçek veri alışverişi tamamlandı. Fotoğrafta Dr. Leonard Kleinrock, 40 yıl sonra her şeyi başlatan ilk bilgisayarın yanında...

XP için bol bol yama

Microsoft'un son 5 yılda kaç yama yayınladığını tahmin edebilir misiniz? İşte rakamlar...

Dünyanın en büyük yazılım firması Microsoft ,işletim sistemlerinin ve kullanıcılarının kişisel bilgi güvenliklerini korumak ve kollamak maksadıyla, her ayın ikinci haftasında salı günleri farklı yazılımlarının üzerine güncelleme paketlerini sistemlere aşılamaktadır.

Son işletim sistemi olan Windows 7'yi piyasaya süren Microsoft, geçmiş işletim sistemleri Windows Vista ve Windows XP için bu yönde ciddi çalışmalar gerçekleştirdi. Microsoft, 5 - 6 yıllık zaman diliminde 450'ye yakın paket ile 800 civarında çeşitli güvenlik açığını kapatmayı başardı. Bu açık sayısının üçte biri ''Kritik - Öncelikli'' güncellemelerdi.

Özellikle 2008 (150 üzerinde) ve 2009 (Henüz son iki ayın güncelleştirmesi yayımlanmadan 165 civarında) yılı Microsoft'un büyük miktarda güvenlik güncelleştirmesini gerçekleştirdiği yıllar. Özellikle geçtiğimiz ay yayımlanan '' Microsoft - Windows October ( Ekim ) Update '' rekor yamayla ayı kapatmıştı.

Windows 7 Mac'leri uçurdu

Windows 7'nin yeni iMac'lerde MacOS X'den daha hızlı olacağını rüyanızda görseniz inanır mıydınız.

Yeni 27 inçlik iMac'lerin ekran kartlarıyla ilgili büyük bir sorun yaşanıyor. Snow Leopard ile yaşanan sorunlar Windows 7 ile yaşanmıyor.

Apple'ın forumlarında kullanıcılar ekran kartı yüzünden yaşanan sorunlardan şikayetçi. Mac'in yeni geniş ekranında internet tarayıcı içerisinde çalışan filmler, inanılmaz yavaş ve sistemi zorlayarak çalışıyor. Bu problemi daha önce "Yeni 27 inçlik iMac'lerde korkunç bir sorun!" haberinde sizlere duyurmuştuk. sadece flash videolar değil, iPhoto slaytları, Pandora streaming müzik hizmeti ve iMovie videoları da takılmalarla kullanılmaz hale geliyor.

Apple'ın durumla ilgili bir çözümü henüz ortaya çıkmadığı için Mac kullanıcıları sorunu kendi başlarına tespit etmeye ve kendi çözümlerini geliştirmeye çalıştı. Bunun sebebinin iMac'teki ucuz Çin işi bir parçadan kaynaklandığı bile öne sürüldü.

Ancak sorunun donanımda olmadığı sonradan anlaşıldı. Zira Windows 7 kurulu yeni 27 inç iMac'lerde bu sorun yaşanmadı. Mac kullanıcıları Windows 7'nin iMac'te, Mac OS X 10.6 Snow Leopard'dan daha hızlı ve daha sorunsuz çalıştığını görerek dehşete düştüler.

Bundan çıkartılan sonuç, Snow Leopard'ın ekran kartı sürücüleriyle bir sorunu olduğu yönünde. Konuyla ilgili Apple'ın resmi bir açıklaması veya yaması olduğunda sizlerle paylaşacağız.

Herkes öldü sandı ama...

Öldü sanılanlar daha uzun yaşar: Hep zor durumda olduğu konuşulan cep devinden şaşırtan haber...

Öldü sanılanlar daha uzun yaşar: İyice güçsüz hale gelen cep telefonu üreticisi Motorola üçüncü çeyreğe ait finansal sonuçlarını açıkladı. Basın açıklamasına göre Motorola, 12 milyon Dolar kar elde etti. Bu sonucun ortaya çıkmasında firma içi tasarruf planlarının büyük katkısı var. Zira ciro miktarı pek de iç açıcı değil: Ciro 5,45 milyar dolara düştü; yani önceki seneye göre yüzde 30,5 düşüş var. Tasfiye satışlarında da büyük miktarda düşüş var. Motorola Ekim 2008'de 24,4 milyon cep telefonu satmışken 2009'da bu sayı 13,6 milyona düştü. Böylece Motorola'nın dünya çapındaki pazar payı yüzde 4,7'ye düşüyor. İşin enteresan tarafı Motorola'nın 2010 yirminin üzerinde telefon duyurmuş olması. Ayrıca firmaya yeni bir finans yöneticisi alındı.

Samsung da çeyreğe ait rakamlarını açıkladı. Elektronik devi ikinci çeyrek ile karşılaştırıldığında yüzde 29 daha fazla ciro (14,4 milyar Euro) ve 2,1 milyar Euro kar elde etti. Önceki sene aynı dönemde "sadece" 700 milyon Euro kar edilmişti. Satılan 60,2 milyon cep telefonu ile Samsung'un pazar payı yüzde 20,8'e çıktı.

4G'li cepler geliyor

Biz 3G'ye yeni yeni alışıyoruz ama 4G destekli cepler gün saymaya başladı bile: İşte ilk örnekler...

LG Electronics'in LTE (namı diğer 4G) destekli ilk cep telefonlarının önümüzdeki sene piyasaya çıkması bekleniyor, Ericsson da M700 platformu ile LTE teknolojisini kullanan ürünlerini 2010'un içerisinde piyasaya sürmek istiyor.

İş bu seviyeye geldiğinde dördüncü nesil ilk ticari şebeke operatörleri de devreye girecek. UMTS'nin halefinin bu kadar çabuk devreye girmesi üzerine "Global mobile Supplieres Association" (GSA) topluluğunun yaptığı araştırma, yeni mobil internet tekniğinin 21 ülkedeki 42 şebeke operatörü tarafından planlara dahil edilmiş durumda. Bahsi geçen firmaların hepsi LTE tekniğini kullanmaya hazır olduklarını bildirdi.

Örneğin Almanya'da Vodafone öncülüğü yapacak ve 2010/2011'de LTE'yi devreye sokacak. ABD, Kanada, İsveç, Norveç, Japonya ve Güney Kore'de ise çok daha aceleci. GSA'ya göre ilk ticari LTE ağı ABD şebeke operatörü Verizon Wireless tarafından 2009/2010'da devreye girecek; fakat bu sene içerisinde tekniği destekleyen cihazların kıtlığı nedeniyle gerçek bir ticari pazarlama söz konusu olmayacak.
Türkiye’de erişim engelli internet sitesi sayısı 6 bini geçti. Sadece son dört ayda Türkiye’den erişimi engellenen web sitesi sayısı 3 bine yakın.
Erişime engellenen sitelerin yarısı 5651 sayılı İnternet Kanunu’nda sıralanan gerekçelerle kapatılırken, diğer yarısına erişim çoğunlukla MÜ-YAP’ın şikayeti üzerine 5864 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Ek Madde 4 uyarınca engellendi.
5651 sayılı yasa uyarınca engellenen sitelerin büyük kısmı cinsel içeriği nedeniyle erişime kapatıldı. Onu bahis ve kumar oynatma ve teşvik etme, Atatürk aleyhine işlenen suçlar, uyuşturucuya teşvik etme, fuhuş da diğer gerekçeler arasında.
Bu erişime kapama kararlarının bir kısmında mahkeme kararı bulunurken, çoğunluk sadece Telekomünikasyon Kurumu’nun ve savcılıkların ‘tedbir’ kararı sonucu gerçekleşmiş. Örneğin geçtiğimiz hafta dünyanın en büyük iki müzik sosyal ağı olan MySpace ve last.fm’e MÜ-YAP’ın telif hakkı ihlali şikayeti sonucu uygulanan erişim yasağı, yalnızca Beyoğlu Başsavcılığı’nın aldığı ‘tedbir’ kararıyla yürürlüğe kondu. Engelliweb.com sitesinde verilen rakama göre şu anda 471 siteye erişim engelinde mahkeme kararı yok.

Mobil internet çok tuttu

Mobil geniş bant internet kullanıcı sayısının, yıl sonunda sabit geniş bant internet kullanıcısı sayısından fazla olacağı tahmin ediliyor



Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği araştırmasına göre, cep telefonu ve dizüstü bilgisayar gibi cihazlardan mobil olarak geniş bant internete ulaşanların sayısı yıl sonunda 600 milyona ulaşırken, sabit geniş bant internet abone sayısı 500 milyon civarında olacak. Verilere göre, mobil abone sayısı, sabit abone sayısına göre ortalama yüzde 50 hızla ilerliyor.

Mobil geniş bant internet erişiminin birçok yerde sabit hatlara göre daha yavaş, veri sınırlı ve daha pahalı olmasına rağmen bu kadar çok ilgi görmesi, kısıtlamaların azaltılması ya da ortadan kaldırılması durumunda mobil geniş bandın katlanarak artacağı şeklinde yorumlanıyor.

Araştırmaya göre, dünya nüfusunun yüzde 25'i internet kullanıyor. Ancak örneğin kıta Afrika'sında her 1000 kişiden biri geniş bant internete sahipken, kıta Avrupa'sında her 1000 kişiden 200'ü geniş bant internet erişimi üzerinden sanal dünyaya erişiyor.

CEBIT Eurasia 2009 Rehberi

angi salonda ne var, kaçırılmayacak ürünler hangileri?

Cebit'in 2. gününde artık fuar ve katılımcılarla ilgili detaylı bilgi sahibi olmuş olarak sizlere genel bir bilgi vermek isterim.
Bu sene CEBIT'in bana göre en önemli özelliği "Kurumsal Tüketici" ile "Bireysel Tüketici"yi ayırmaya çalışmış olması. Bu bağlamda Salon 1, 2, 3, "İş Dünyası" olarak Salon 4, 5, 6 "Tüketici Elektroniği" olarak Salon 7'de "Dijital Yaşam" olarak adlandırılmış.
Salon 1, 2 ve 3'e normal davetiye veya biletle girmeniz mümkün değil. Ancak yanınızda bir şirket mensubu olduğunuzu gösterir kartvizitiniz varsa "İş Dünyası" girişi için tahsis edilmiş bankolardan özel giriş kartı çıkartabiliyorsunuz. Bu durum iş görüşmesi yapmak ve doğru iş kontağını bulmak için gelmiş firmalar için memnun edici olabilir fakat malesef segmentasyon çok da titizlikle yapılmamış olduğundan "İş Dünyası" bölümünde aslında nihai tüketiciye yönelik olan ürünler de bulunmakta ve onlar bu durumda bekledikleri ziyareti alamamakta.

Elbette kartviziti olan herkes bu salonları ziyaret edebilecektir ama ya öğrenciler, emekliler ve ev hanımları? Örneğin Salon 2'de bulunan Fransa bölümündeki Mecer firmasının (Fransa'da kendi alanında lider firmadır) ürünleri olan HD kameralar ve DVD/TV kombine cihazlarını dediğim gibi öğrenci, ev hanımı gibi kartvizit sahibi olmayan kişiler göremeyecekler. Ben sizlere elimden geldiğince bu ve başka ürünleri ayrıca haber olarak ileteceğim. Son olarak yukarıda bahsettiğim nedenlerle fuardaki firmaların yerleştirilmesinde bir sorun olduğunu düşünüyorum.

Salon 1, 2 ve 3'te genel olarak kurumsal ihtiyaçlara yönelik cihazlar ve ülke pavyonları yer almakta. Bunlar arasında eğitim sistemleri ve cihazları, tahsilat ve ödeme sistemleri, ofis araçları, baskı sistemleri, elektronik kartlar, dijital ve mobil güvenlik program ve cihazları, büro ekipmanları, CRM programları, tanıtım ve bilgilendirme sistemleri gibi kurum ve kuruluşlara yönelik ürünler var. Elbette arada nihai tüketiciyi de ilgilendirecek ürünler, aksesuarlar ve markalar bulunmakta; Sharp, Toshiba, Mecer gibi.

Salon 4, 5, 6 ve 7 hemen herkesin ilgisini çekecek ürünler, hizmetlerle dolu. Gerek devlet kurumları, gekrek medya kuruluşları, program üreticileri, cep telefonları, dijital cihazlar hepsi bu salonlarda yer almakta. Sizlere özellikle salon 5'te yer alan Adalet Bakanlığı standını ayrıca TRT ve F1 ortak standını ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Daha sonra yazacağım e-devlet ürün ve sistemlerine yönelik yazımda Adalet Bakanlığı ve diğer kamusal hizmetlerden detaylı olarak bahsedeceğim ama genel bir fikir vermek açısından adalet sisteminin teknolojiden faydalanarak bizler için prosedürleri ne kadar pratik bir hale getirdidiğini görünce şaşıracaksınız.

TRT ve F1 dergisinin yanyana bulunan standlarına imza attıkları ortak şovun kaçırılmaması gerek. Yanyana bulunan 3 tane F1 arabasına binerek, önünüzdeki dev HD ekrandan simülasyonla diğer arabalardaki ziyaretçilerle yarış yapabiliyorsunuz. İnanılmaz keyifli ve heyecanlı bu aktiviteyi mutlaka denemenizi öneririm, tabi eğer sırada yer bulabilirseniz.

Salon 6'da dünkü yazılarımda bahsettiğim Rogadis'in bluetoothlu ürünlerini ve Mobiliz'in kişisel kullanım için üretilmiş ilk takip cihazını sakın görmeden geçmeyin. Bunların dışında kaçırılmaması gereken bir başka stand da İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin tamamen kendi çabalarıyla, hiç bir sponsor desteği olmadan (malesef kimse bunu başarabileceklerine inanıp destek olmamış, eminim şimdi pişman olmuşlardır) tasarlayıp ürettikleri güneş enerjisi ile çalışan arabanın olduğu bölüm. bu araba ile solar enerjili araçlar arasında yapılan yarışlarda birinci olduklarını belirtirsem belki neden mutlaka görün dediğimi anlarsınız. Hem insanın güneş enerjisiyle çalışan bir arabayı görmek için kaç kere fırsatı olur ki?

Salon 7'de tartışmasız bu sene Türksat yeni ürün ve teknolojileri ile şov yapıyor. Özellikle dijital yayını test etmeniz için oluşturulmuş özel bölümü ziyaret etmeden fuardan ayrılmanız büyük kayıp olur. Türksat'ın yeni ürün ve hizmetlerini ayrı bir haber konusu olarak ele alacağım için daha fazla ipucu vermek istemiyorum. Salon 7'de ayrıca NG Mobile standını da ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Markayı belki daha önce duymamış olabilirsiniz ama eminim Gold Bilgisayar dersem bir çoğunuz bu adı tanıyacaktır. Gold Bilgisayarın cep telefonu piyasasına giren markası olan NG Mobile çok ilginç telefon modelleriyle fuarda yerini almış. Bunların dışında Bimeks bu fuar için özel bir tekno market açmış ve ürünlerini indirimli özel fuar fiyatları ile satışa sunuyor. CEBIT 2009'a mutlaka gelin, her şey bir yana geleceği şimdiden kendi gözlerinizle görün.
Hacettepe ve Ankara Üniversitesi’nden sekiz bilim insanı, beyin hücrelerinin ölümüne ve beyin felcine neden olan kılcal damar tıkanıklıklarının nedenini belirledi.
Prof. Dr. Turgay Dalkara ve Prof. Dr. Alp Can önderliğindeki ekibin araştırma sonuçları, saygın tıp dergilerinden Nature Medicine’in son sayısında yayımlandı. Araştırmanın sonuçlarına göre, beyne kan taşıyan kılcal damarlar, inme sırasında yoğun olarak oluşan toksik moleküller nedeniyle ‘perisit’ hücreler kasılınca meydana geliyor. Yani ‘perisit’ adı verilen bu hücrelerin kasılması önlendiğinde, kılcal damarlar tıkanmayacak ve beyin felcinin tedavisi mümkün olacak. Beyin felci geçiren hastada, beyni besleyen damarlardaki tıkanıklık giderilemediği için kimi hücrelere oksijen taşınamıyor ve bu da kısmi felce neden oluyor. Böyle durumlarda doktorlar, tıkalı damarları pıhtı eritici ilaçlar kullanarak ya da damar içine doğrudan müdahale ederek açmaya çalışıyor. Bu yöntemler sadece ilk saatlerde uygulanırsa faydalı. Ayrıca bu yöntemler beyin şişmesi ve kanama gibi komplikasyonlara da neden olabiliyor. Geç kalınan müdahalelerde ise ölen beyin hücrelerini kurtarmanın bir yolu yok.
Turkcell CEO'su Ciliv, internetin sadece yüzde 10'unu keşfedebildiğimizi söyledi.

Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, dünyada, 2012 yılında genişbant müşterilerinin yüzde 47'sinin interneti mobil olarak kullanacağını ve cep telefonu kullanıcılarının sayısının da 6 milyara yaklaşacağını bildirdi.
Ciliv, Adile Sultan Yalısı'nda düzenlenen ''Anadolu Grubu Teknoloji Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, teknoloji dünyanın yapısında bir değişim olduğunu belirtti.
Dünyada 1980'lerin başında başlayan bir PC devrimi yaşandığını anlatan Ciliv, bu ''devrimin'' hem geleneksel hayatı hem de iş dünyasını geliştirdiğini kaydetti.
Ciliv, 1990'lı yıllarda mobil telefonun Türkiye'de ilk kez ortaya çıktığını dile getirerek, bugün bütün dünyada 4,6 milyar cep telefonu ve 1 milyar PC olduğunu ifade etti.
Türkiye'de 3G ile yeni bir dönem başladığını anlatan Ciliv, şunları söyledi:
''Teknoloji bir olay, ürün, servisler ve çözüm başka bir olay. Bu değişimin yaratmasında en büyük olay, müşteriye ne katıyor. Mobilitenin önemli bir değer katma teklifi var. İnsanlar mobil olmak istiyor, sabit kalmak istemiyorlar. İnternet ise son 100 yılın en büyük buluşu ve sadece yüzde 10'unu keşfettik. Cep telefonu dediğimiz olaylar bilgisayar, TV, müzik aleti, eğlence aleti ve akıllı yazılım uygulamaları birleştiriyor, bu paketin içine giriyor. Bunlar önümüzdeki dönemi belirleyen ana konular.''
Süreyya Ciliv, GPRS'in 2001 yılında Türkiye'ye geldiğinde hızının 0,08 MB/saniye olduğunu, şimdi ise 3G ile bu hızın 28 MB/saniyede sunulduğunu anlatarak, bu rakamın neredeyse 100 misli daha fazla olduğunu belirtti.
İş dünyasında, stratejinin farklılaşmak üzerine kurulduğunu ve hızın farklılaşmakta çok önemli bir unsuru olduğunu dile getirerek, şimdi de ''LTE'' denilen yeni bir teknoloji üzerinde testlere başladıklarını ve 170 MB üzerine çıktıklarını ifade etti.
''Dünyada 2012 yılında genişbant müşterilerinin yüzde 47'si interneti mobil olarak kullanacak. Cep telefonu kullanıcılarının sayısı da 6 milyara yaklaşacak'' diyen Ciliv,yeni notebook'ların içerisinde 3G SIM kartı olduğunu anlattı.
''GÖZÜ KARA BİR ŞEKİLDE YATIRIM YAPIYORUZ''
Süreyya Ciliv, 3G teknolojisinin Türkiye'nin gelişmesini sağlayacağını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Evvelden ulaşılamayan bölgeler ulaşılabilir olacak. Geçtiğimiz günlerde Hisarüstünde doğa harikası bir yerde 5.8 MB hızla internete bağlandık. Artık 500 uygulama hazırlanmış vaziyette. Burada akıllı cihaz sayısının artışını görüyorsunuz. 2008'de 187 milyon, 2012'de 750 milyona yakın bu cihazlardan satılacak. Ben 3G'yi yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyorum.
Biz çıkartacağımız mobil uygulamalarla farklılaştırmayı kendimize görev yapıyoruz. Turkcell'de hem bireysel hem de kurumsal modeller var. Mobil internet 3G'li yaşamın en önemli uygulaması. Artık işimiz sadece cep telefonları değil, bilgisayarların netbook'ların Türkiye'nin her yerine ulaşması ve bu ''Vınn'' cihazları ile her yerden internete bağlanması. Turkcell olarak, bu vizyona çok inandık. Bu yüzden bir yerde gözümüz kara bir şekilde yatırım yapıyoruz. Çünkü bu yeni dünyaya, Turkcell'i yaşama çok inanıyoruz.''
Ciliv, Turkcell'in, Türkiye nüfusunun yüzde 99'unu kapsadığını ve 18 bin baz istasyonu bulunduğunu dile getirerek, ''Dinamik iş adamlarının teknolojiyi kullanması gerekir. Nerede olursan ol, kılıç kalkanla makineli tüfeğe karşı savaşamıyorsun. Bu yüzden Türk iş adamının elinde teknolojinin olması çok önemli. Almanlar geldiler ve inanmadılar, 3G teknolojini bu kadar sürede nasıl yaptınız diye'' şeklinde konuştu.

Arama Kutusu

Son Konular

Okuyucular

Araç Gereç

Tüm Hakları Saklıdır - TeknoGrafya - Teknoloji Blogum..: 11/01/2009 - 12/01/2009
anarşik çocuksamurai jack